işin küfür yani

işin küfür yanı..
içine bakıp hayallerimi savurduğum gözlerinin dıbına koyayım. Rengindeki pigmentleri, retinal tabakandaki doku hücrelerini gibeyim. Hatırlıyor musun yürürken sıkı sıkı tuttuğum ellerin, ellerini de gibeyim, sırf üşüme diye parmak aralarına fermuar yaptım parmak içlerimi. Sinemaya gittik, hissettiğin seyir zevki yüksek aksiyonu gibeyim. dirseğine değen dirseğimi filmin ortasında giren 15 dakikalık arayı gibeyim. Sigarasızlıktan ölmüştüm sen molaya çıkmak istemedin diye çıkmayan beynimi gibeyim. Gezdiğimiz yerleri çöpçüler, önünde oturup çay içtiğimiz kafeleri belediye işçileri gibsin. Geçmişini, sana kimin dokunduğunu bir kenara itip sadece sen diyen aklımı tıp fakültesi öğrencileri gibsin. Birlikte dinlediğimiz şarkıları oluşturan notaların dıbına koyayım. Sana güzellik veren biyolojik evrimi, kokunu bu denli muhteşem yapan dokusal kimyayı, huyunu tavrına işleyen gen haritanı gibeyim. Bana yazmadığın, beni aramadığın her gün için kullandığın cep telefonun üretici firmasının tarihçesine sokayım. Uykusuz kaldığım gecelerin sabahını, aklıma geldiğin her anın zaman içindeki konumunun dıbına koyayım. Çok istediğim zamanlarda sana gelmeme engel coğrafi yükseltileri ve bu yükseltilerin öğrencilere ders konusu yapan MEB'i gibeyim. Yeryüzünde bunca insan varken kendimi bağladığım sen isen seçme mekanizmamın ebesinin dıbına kar yağsın. Buncan insan içinde beni ne çok sevemedin ya seçilme hakkımın servisks dokusunu gibeyim. içinde olduğum sosyal koşulların seni karşıma çıkartan şans mekanizmasının çarkını, aklıma geldiğinde beynimin tiril tiril titreyen yanını ( ön ve yan lob dahil), sana gelirken kopmayan çapraz bağlarımı gibeyim. incinirsen diye sustuğu kelimelerin dilimden çıkmasını engelleyen inceliğin, söyleyebileceğim en güzel şeyleri söylememi sağlayan kalp- akıl- ağız üçgeninin mesai sistemini gibeyim.Şarabı da gibeyim. Seni aklıma düşüren şu Sezen Aksu şarkılarını da.