iftara daha var gelin hikayeme zaman geçsin

şuana kadar dinlediğiniz bütün hikayemi anlattım.

bildiğiniz kadar ayrıntıyı, nasıl ağladığımıda.

her şeyi anlattım.

sabaha kadar anlattım. hatırladığım her şeyi.

o da dinledi. arada yemek yedik, bişeyler içtik ve ben anlatmaya devam ettim.

sonunda bitirdim.

gözlerimin içine baktı. düşündü, ileriye doğru baktı ve aynen şunu dedi:

+herkesin bir öyküsü varmış.

gülümsedi. kendimi rahatlamış hissediyordum. bu bir ilkti yaptığım.

yorumda bulunmadı. ne diyebilirdi ki zaten? hiçbir şey. koca bir hiç.

gözümden yaş geldiğini farkettim. istemsizce.

uzun bir süredir ilk defa tam anlamıyla mutluydum. ilk defa. tam anlamıyla.

elini koluma zütürdü. yaramı görmek istedi.

izi gördü.

kolumu öptü.

bana baktı ve ağlamaya başladı.

bende ağladım.

ece... özür dilerim.

omzuma yattı. eceydi bu. eceydi.
sarıldım. sımsıkı. kokladım. eceydi!

allah bana eceyi geri yollamıştı!

öyle sanıyordum.
aslı.
ece.

her şey karışmıştı. eceyi özlemiştim. yine.
kollarımdaki kız başkaydı. ağlamamız durduğunda makyajının aktığını gördüm.

gözleri kan çanağıydı aslının. yorgundu. hissettim. uyumaya ihtiyacı vardı.