1. 276.
    0
    "dur" demedi, diyemedi, tükürükle birlikte
    saçma salak bir şeyler çıktı ağzından
    ağladığından ötürü ve sinirli, gergin bir ortamdan ötürü
    gülmedim. zaten istemedimde, pisliğiyle, temizliğiyle istiyordum
    onu.
    git de dememişti oysa ki..
    bana asırlar gelen o bir kaç saniye, o gitme demesini beklediğim bir kaç.
    lanet saniye ardından ayağa kalkıp,
    - gidiyorum diyebildim.
    sevcan yerine eda daha çok ağlamaya başladı
    arkada bulunan biraderlerden biri beni sakinleştirmek için
    elini omzuma koydu
    - çek elini gibmiyim yerini yurdunu diye inledim
    elini titrek bir şekilde geri çektikten sonra tekrardan sevcana
    döndüm. ağlıyordu
    yüzünü okşamak için elini uzattım çenesine
    birden boynuma atladı
    - hayır lütfen dedi.
    o gitmişti bir kez, beni açta açıkta bırakmıştı
    gitmemek için bir sebep diye yalvarsam da,
    o sebep yoktu ne yazık ki.
    gidicektim, gidicek miydim? gidemiyordum..
    gitmemek için sebep arıyordum burnum gül kokulu saçlarının kokusunu
    derin derin içine çekerken.
    - herşey bu kadarmış sevcan. canım.. bu kadarmış. dedim
    omzumda iken daha çok ağladı
    - böyle yaparak daha çok üzüyorsun kızı dedi arkadaki çocuklardan biri
    aldırmadan sevcanın saçlarını tekrardan kokladım
    ve sonra tekrardan, ve tekrardan
    ve bir daha kokladım. son kez kokladım ve o istemese de
    ayırdım kendimi gül kokan saçlarından..
    çünkü korkmuştum, yorulmuştum.. bu kokuyu en son
    serdar ile birlikte oldukdan sonra yastıkta bırakınca
    koklamıştım. aklıma gelince bu daha da hiddetlendim.
    ayağa kalktım.
    selda kapının önünde duruyordu, geçmek için yeltendim. izin vermedi
    ···
   tümünü göster