1. 55651.
    0
    bazen, bazı anlar gelip kapımıza çattığında sessizlik bürünür... insanın sayfalarca ve paragraflarca yazası vardır... ama susar... konuşmaya çekindiğinden veya söyleyecek bir şey bulamayacağından değil... sanki kendini buna zorunlu hisseder...

    sanki o an kafasının içinde sadece ve sadece anıların konuşmasını istiyor... gözlerini kırpmadan, yalnız başına sessizliği dinliyor dikkatlice... yanıbaşında top tüfek patlatsanız duymayacak ama dinliyor... anılarını dinliyor... çok net duyuyor...

    o yüzden insan konuşamıyor, şarkı açamıyor... anıların kafasına dank ettiği andan itibaren... o herif geri geliyor... o korku, o hüzün... iki kelimeyi yan yana getiremeyecek bir ayyaş gibi konuşmaya korkan tedirgin adam geri geliyor... duvarlar onu boğuyor ama dışarı çıkmaya korkuyor...

    bir cenderenin içersine sürüklüyor anılar onu...

    ardından duyularıda ona oyun oynuyor... üşüyorsun... sonra ağlıyorsun... sesler zaten her yerde... kokusu geliyor burnuna... görüyorsun... dokunuyorsun... konuşuyorsun...

    kendine geleceğini biliyorsun ama kendi kendine çocukça bir oyun oynuyorsun... kandırıyorsun kendini... ama kendine geliyorsun elinde sonunda... sonra bir daha ve bir daha...

    söyleyecek milyonlarca laf var...

    ama konuşacak hal yok...

    günler birbirini kovalıyor ve yine geliyor aynı tarihe...

    "geçmiyor dıbına koyduğum dünyasında... geçmiyor.."

    geçmesinde zaten...

    2 yıldır geçmedi... bundan sonrada geçmesin...

    http://www.youtube.com/watch?v=88MJs-LpciY
    ···
   tümünü göster