1. 226.
    +1
    Askere gittiğimde, belki de babamla ilk defa çok önemli bir şey paylaştım. Karlı bir kış sabahıydı, beni birliğime bırakmaya gelmişti, o ana kadar pek konuşmamıştık. Her zamanki gibi. Nizamiye kapısına geldik, durduk. içeri girecekken, beni durdurdu, sarıldı. Ağlamaya başladı. O kadar içten ve hisli bir şekilde ağlıyordu ki… içime bir taş oturdu sanki. Yine olgunluk sırası bendeydi, teselli etmeliydim. “Ağlama baba, gidip geleceğim işte” dedim. “Dikkat et oğlum” dedi. Arkasına baka baka, içini çeke çeke uzaklaştı.
    ···
   tümünü göster