ailenizin kıymetini bilin beyler

bir gün yine yemekteyiz. dedem yine geğiriyor, gerçekten midem bulandı ve kalkmak istedim. tabi sofradan kalkabilmek için herkesin ayrı ayrı iznini de almak gerekiyordu. annem ve dedem o gün iyi günündeydi izin verdi. sıra zor kısımdaydı, babama döndüm. mimik ve kafa işaretleriyle "elbette" yaptı. çok şaşırmıştım. abim h. nin odasına geçmiştim ki ardımdan babam geldi. sert bir tokat savurdu. yere düştüm. babamdan tekme beklerken, kemer sesleri geliyordu. şimdi bitmiştim. ancak kemeri yatağa fırlatıp pantolonunu indirdi. karşımda bir zamanlar çinli fahişelerin sömürüp yaladığı, içine alıp zevkle uçtuğu 24'lük kocaman bir yannan duruyordu. akabinde kapıyı kitledi. çok korkuyordum, babam ise beni soyarken "senelerdir sana olan arzumu dayakla ve sert tepkilerle bastırıyorum. ama bugün benim olacaksın. sadece bana aitsin." diyerek ağzıma dayadı koca yannanını. 10 dakika kadar bana sakso çektirdi. zütümü zorlarken "telefon mesajlarımı sildiğini bilmediğimi mi sanıyorsun? o ayakkabı çekeceğini alan da sensin değil mi küçük kaltağım." diyordu. gözlerimden yaşlar geliyordu, çığlık atmaya kalktığım zaman ağzıma bir çorap tıkadı. "abin beni bu odada defalarca tatmin etti, aynısını şimdi senden de bekliyorum." dedi. şok olmuştum, babam beni öldüresiye beceriyordu. akabinde yan yatırıp arkama geçti ve yine pompalamaya başladı. 5 dakika sonra yatağa yatırdı, bacaklarımı dizlerimi omuzlarıma kadar çekmek suretiyle ittirdi, zütümü havaya kaldırıp 90 derecelik bir açıyla girdi. bunu çok iyi hatırlıyorum çünkü lise 1'de taktir almıştım ve sayısalı sevmememe rağmen geometri dersim de çok iyiydi.
velhasıl kelam, babam beni dağıtana kadar gibti. ardından bayılmışım. uyandığımda masada iphone 5 ve 32 tl vardı. yanında da bir not: "kendine bir pasta al ve yarın geceyi bekle aşkım."