1. 201.
    0
    mum dikip dilek dileyen aptalların mumlarını
    ellerimi yalayarak söndürdüm.
    kafam güzel amk
    deli gibmiş gibi gülüyorum selcugun hırkasından tutarken
    lan mumları söndürdüm dıbına koyim diyorum
    ve o anda ilk başta tanrının oldugunu
    sanıp sonradan bilincim yerine geldiginde
    selcugun elinin içi oldugunu anladıgım bir
    tokat yüzüme öyle bir çarpıyor ki
    bir balina ile öteki balinanın
    okyanusta çarpışmasını andıran bir
    gürültü çıkıyor ortaya.
    bu sayede kiliseden atılıyoruz ve
    selcugun bir kaç beni kendime getirmek için
    vurdugu tokattan sonra
    bende ona bir tane yumruk sallıyorum
    benim kafam ona oranla kat kat daha iyi
    fakat ikimizde alkolün etkisiyle
    hantalız. yumrukdan sonra kendine geldigi
    gibi karın bölgeme diziyle vuruyor ve eğiliyorum
    eğilince mideme bir kaç diz daha atıyor ve
    omuzlarımdan itiyor beni. yere yapışıyorum
    - bittin sen oğlum! diye gürlüyorum
    yerden kalkarken ve jim carrynin
    "yes man" filmindeki kavga sahnesine
    benzer bir kavganın içine giriyoruz.
    dengemi kaybetmemeye çalışıp ona doğru
    sağa sola savrularak koşuyorum ve bir yumruk daha atıyorum
    sağ elmacık kemiğine.
    jim carrynin yumruğundan tek farkı
    elimdeki çıkıntı olan kemiğin bu sefer
    doğru adrese ulaşmasıydı.
    bir kaç adım geriye gittikten sonra birde omzuna tekme atıp
    düşmesine sebep oluyorum ve hemen üstüne atlıyorum
    yokuş aşağı boğaya doğru sürüklendikden sonra boğa
    daha aşağı gitmemize izin vermiyor
    kalkıp "teşekkürler boğa" diyorum ve
    kalktıgım gibi yüzüm devasa bir yumruğa kurban gidiyor
    ve çöküyorum.
    yerde o sinirle tanrıyı andıran bir herif
    yüzümü tekmeliyor. insanların garip tavırlarını yarım yamalak
    seyrederken gülmeye başlıyorum ve ağzımı açtıgım anda
    selcugun kaval kemiği bir dişimi yere düşürüyor.
    ···
   tümünü göster