1. 151.
    0
    "arabayı park ettim ve aceleyle inip sibelin kapısını açtım. öyle narin indi ki,süzülüyordu sanki...
    dudaklarındaki hafif sürülmüş kırmızı ruş beyaz tenine öyle güzel yakışıyordu ki.hele gözlerinin iki yanından sarkan bukleler,bu gece nasıl bitecekti.onu her gördüğüm de "hayatımda yaşadığım en güzel " diyordum ama başka sefer göz göze geldiğimizde o anın yerini diğeri alıyordu.ben yeni çıkmıştım hastahaneden, yeni iyileşmiştim ama şimdi tekrar deliriyordum.ta ki onlarca pgiboloğun içine girene dek. korktum,halsizleştim. kırmızı kod,38,yara izleri, kayışlar...
    sıra sıra geçti tüm yaşadıklarım aklımdan, sıra sıra canlandı hepsi gözümün önünde ve ben yüzümde salak bir gülümsemeyle yabancı elleri sıkıyordum. eller tükendi ve tuvalete attım kendimi, ağlamak için yalvardım ama bir damla düşmedi gözlerimden.
    salona geri döndüm ve o an fark ettim nasıl ihtişamlı bir yer de olduğumu. altın sarısının hakim odluğu tavanda süslemeler vardı. tavanın ortasında bir daire ve o dairenin içinde irili ufaklı spot ışıklar. salonun girişi sağdaydı, masamız ise sol uçlarda. sahne duvar dibinde salonu ortalayn bir şekilde yerleştirilmişti. yuvarlak masalar gelişi güzel dizilmiş gibi görünse de aslında sistemin o olduğu anlaşılıyordu. beyaz masa örtüleri beyaz sandalyelerle tamamlanmıştı.
    ···
   tümünü göster