1. 176.
    0
    gidicektim. yok yok gitmicektim, gitmemeliydim.
    onuruma yakışık kalmazdı.
    hangi onuruma? bundan öncekinde bıraktığım mı,
    yoksa denizde bıraktığım onuruma mı?
    gidiyordum.
    gitmemeli miydim?
    gittim.
    fakat yol kenarına değil yol kenarını gören bir bir
    binanın hemen kenarına iliştim.
    uzakdan uzakdan sevcanı,
    vedalaşmasını
    birini arıyan gözlerini
    -serdarda olabilir nihayetinde-
    izledim.
    beni gördü. el salladı bana
    içimdeki acı anlatılmaz.
    renkler isyan edip dünyadan çekilmeye karar vermişti adeta
    bir kan kırmızı kaldı benle birde hayatım tonunda karanlık.
    bir sigara daha yakıp gözlerimden akan yaşı
    tutmaya çalıştım.
    uzak mesafede oldugumuz için ağladıgımı görmesi imkansızdı
    lord of the ringsdeki elflerden olması lazımdı amk
    bende elimle gözyaşlarımı silmedim ağladıgımı anlamasın diye.
    aşk bize neden hep kötüyü tattırdı
    neden hep ağlıyan taraf bizdik
    neden hep ölen olduk?
    adama sormazlar mı aga ben ne yaptım da böyle taktan yaşıyorum.
    gitti.
    çok uzaklara gitti.
    kumsala indim.
    onca gülen insanın suratına baktım
    hiç mi acı cekmiyolardı? hiç mi yaşadıklarımı yaşamadılar?
    nasıl gülebiliyorlardı
    nasıl acımıyormuş gibi yapabiliyorlardı
    içimdeki derin yara, yüzüme yansıyıp
    dudaklarımın titremesi oldu.
    bildigin ağlıyodum amk.
    eve gittim. onun yattığı yatağa,
    - en yakin arkadaşimla yattiği yatağa-
    uzun uzun baktım. kendime bir yumruk attım
    bildigin yumruğu geçirdim amk
    çünkü fiziksel acının ruhani acıyı geçirebilceğini düşündüm.
    ve yüzüm gözüm kan olana kadar vurdum, kendime.
    ···
   tümünü göster