1. 76.
    +1
    şimdi araya başka hikayeleri karıştırmanın zamanı değil, sırası geldiğinde o da olacak. ama gelin, biz kendinibilenadam'ın yaşam mücadelesine devam edelim.
    o gün tanıştıklarım arasında ukraynalı da vardı. ismini hala bilmiyorum, ama o benim gözümde hep ukraynalı olarak kalacak. 188 cm boylarında, hafif sarışına çalan kahverengi kıvırcık saçları, beyaz teni ve mavi gözüyle tam bir ukraynalıydı. jason o gün akşam 18 gibi işten çıktığında yerine ukraynalı gelmişti. o da 1 aydır orada bulaşıkçı olarak çalışan bir wat öğrencisiydi. ikinci işi yoktu. akşama doğru konuklar yavaşladı, bulaşıklar ağırlaştı. ben ise bitik bir haldeydim. son olarak bulaşıkların yıkandığı yeri temizledimk. çıkışta beyaz teninin üzerinde kahverengi ve büyük benekler bulunan menejer hepimize "kutsal akşamlar (bizdeki hayırlı akşamlara denk gelen phrase" diyordu. son olarak onun yanına gittim, "madam, bildiğiniz üzere bugün numaram olmadığından punch in yapamadım, bugünkü çalışma saatimi benim için aklınızda tutar mısınız?" dedim. "elbette, elbette yavrum. isa'ya inanıyor musun?" dedi. kadın kafayı dinle bozmuştu, cevaben "evet, elbette inanıyorum." dedim. bunu ukraynalı ve onun arkadaşları (onlar da ukraynalı) da duymuştu.
    ···
   tümünü göster