1. 1.
    -1
    bir iki ay sonra deniz diye bir tane kızla tanıstım. mavi gözlü, kumral.
    genelde kendimden büyükleri severdim hep. daha olgun olurlardı.
    zaten babamın hatırladıgım tek nasiyatı; "küçükken büyükler, büyükken küçüklerle ol"
    anlıycağınız babam pisliğin tekiydi.
    deniz 17 yaşındaydı. aynı otobüsteydik. o arkadaşıyla arka tarafta oturuyordu.
    ben salak salak ayakta duruodum.
    arkadaşlarından birisi kalkıp indi durakta.
    1-2 durak sonra bana seslendi
    gel otursana ayakta kaldın dedi.
    - yok iyi böyle sağol dedim.
    öyle çok yakışıklı değildim. utanıyodum kızlardan da aslında. ayrıca kızda benden büyüktü.
    özgüvenim yoktu.
    - sen bilirsin diyip makaraya devam etti.
    okulum evden uzak oldugu için ayakta durmaya dayanamayıp biraz gectikten sonra oturdum.
    yoruldum amk
    bir iki dakika sonra kız tekrar bana dönüp
    - bizim okuldansın dedi
    - evet dedim
    - adın ne dedi?
    - tugay dedim.
    kafasını salladı. anladım manasında
    durdukdan sonra seninki dedim?
    - deniz dedi
    ···
   tümünü göster