+1
-1
öldürme hissi, tüm canlılara verilmiş yegane hislerden biridir. mesela hayvanlar , beslenmek amaçlı birbirlerini öldürürler. hâtta insanlar bile toprak kazanmak için veya ekonomi için , veya daha değişik sebepler için birbirlerini öldürmüşlerdir..
bu güdü herkesin içinde vardır. ama tetiklenmeyi bekleyen bir silahtır. tetiklendiği an geri dönüşü yoktur.
bu yüzden şu an insan hayatı, yasalarla korunmaktadır. ve katiller, ağır cezalara çarptırılmaktadır.
çünkü cezalar, caydırıcı unsurdur. hata yaptığınızı anladığınız anda ilk korktuğunuz şey cezalardır.
fatih te belliki alacağı cezadan korkmuştu. müebbet hapis hâtta ağırlaştırılmış müebbete kadar giden bir süreç gelmişti aklına. doktor olacağım derken , ömrünü hapiste geçirme korkusu , çaresiz kalıp benden yardım istemesinin temelini oluşturmuştu.
---
ben bu konua tecrübeli olduğum için soğukkanlı davrandım. ve :
-fatih , korkmana gerek yok. ben senin her zaman arkandayım. şu an telaşlısın . korkmuşsun tirtir titriyorsun. istersen arkaya geç otur ben sürerim. bu olayı temizleyeceğimiz bir yere gideceğiz . sen endişelenme.
bu sözler onu rahatlatmıştı. arkaya tuğçenin yanına oturdu ve ben de şoför mahaline geçtim. arabayı çalıştırdım ve bildiğim bir yere gitmek üzere yola çıktık...
---
fatihin , gözümde değeri artmıştı. çünkü o benim sevdiğim kişiyi korumak için , ömrünü hapiste geçirmeyi göze almıştı. şu cesetten kurtulduktan sonra , kendisine benimle ilgili herşeyi anlatacaktım...
---
fatih, bir tinerciyi öldürmüştü. belki halk buna bir şey demezdi . çünkü her mahalleyi tek tek gezen ve insanları taciz eden bir tinerciden kim hoşnut olabilir?
ama polisler, mutlaka ceza verirlerdi . çünkü o tinerci de bir insandı.
---
bizimkilerin, nereye gittiğimiz hakkında hiçbir fikirleri yoktu. bense nereye gitmem gerektiğini çok iyi biliyordum.
şehirden çıkmıştık. polatlıya doğru giderken , yol kenarında bir köy vardı. sağa kırdım ve köye doğru devam ettim.
genelde buraya kimse uğramazdı. sadece köy halkı yaşardı ve belli kişiler ticaret amaçlı , arada sırada kasabaya inerdi.
yani köyün dışarıyla teması sadece buydu. onun dışında kendi hâlinde, ürettiğini tüketen , kendine yetebilen bir köydü.
---
arabayla köy meydanından geçip , köy mezarlığına doğru yol aldım.
bu cesedi de orada bir yer kazıp gömdüm. sonra da arabayla tekrar köy meydanına indim.
köy mezarlığına gömmemin sebebi de şuydu:
şehirde, asri mezarlığa gömülen her kişinin kaydı düzenli olarak tutulurdu. fazladan bir yer görülürse hemen kimlik tespiti yapılıp , olayı açığa çıkarabilirlerdi. ama köyde mezarlıkta kayıt tutulmuyordu.
hem işimizi halletmiştik , hem de köyde biraz kalıp kafa dağıtabilirdik.
eğer hemen eve dönmeye kalksaydık, o şoku üzerinden atlatamadan mutlaka bir pot kırardı. bu yüzden sakinleşmesi için bir kaç gün burda kalmayı önerdim. o da kabul etti.
muhtarla konuştum. biz öğrenciyiz dedim . birkaç gün kalacak yer ayarlayabilir misin dedim.
o da sağolsun bize yardım etti. bir kaç sene evvel şehre taşınmış birinin evine zütürdü.
içeri girdik ve dinlenmek için yataklarımıza uzandık.
---
fatihle konuşmadan önce tuğçeye danıştım, benimle ilgili herşeyi anlatacağımı söyledim. o da , önce sakinleşsin sonra anlatırsın, şok üstüne şok yaşamasın çocuk , dedi.
haklıydı aslında. bir müddet sakinleşmesini bekledim .
biraz kendine gelince yanına gittim ve konuşmaya başladım...
Tümünü Göster