1. 101.
    -1
    anne pişmanlıktır. sen ona bağırırsın o alttan alır, sanki sen onu değil de o seni büyütmüş, yedirmiş, içirmiş gibi, babanla kavga edersin sinirini gider ondan çıkarırsın, babana bişey söylemeye tırsarsın onu aracı olarak kullanırsın, bişey ister yapmazsın, ev işlerinde yardım etmezsin... sonra bi gün herşey iyiyken ekmek elden su gölden derken bi hastalık gelir, anlamazsın nasıl olduğunu(doktorlar da anlamadı ya neyse) bi anda bi korku alır seni, acaba dersin, yoksa dersin, ölürse dersin, yaptıkların aklına gelir kendine lanet edersin, tannrıyla pazarlığa tutuşursun onu benden alma diye, sonra aniden telefon çalar hemen gel diye gidersin kalbin ağzından çıkacakmış gibi, ama yetişemezsin, ölmüştür daha kırkında, ilk başta anlam veremezsin olanlara ta ki toprağı hızlı hızlı üstüne attıkları zamana kadar, sonra ağlarsın hiç kendini tutmaya çalışmadan çünkü tutamazsın. ve sonra zaman geçer bakarsın bağıracak, dertleşecek, her başın sıkıştığında koşacağın insan artık yoktur, zamanla daha da artacak bir pişmanlık, hergün boğazında düğümlencek kelimeler bundan sonra seni yiyip bitirecek kaçarı yok. affet de demene de gerek olmaz, çünkü bilirsin affeder seni, öyle olmasa bağırıp çağırmalarına katlanır mıydı buca sene.

    özet: yok
    ···
   tümünü göster