0
Bak güzel kardeşim, Kurtuluş Savaşı olmadan evvel Osmanlı Devleti'nde henüz 30 lu yaşlarındayken "Paşa" ünvanı alıp, ordu komutanlığı yapan bir adamdan bahsediyoruz. Haydi diyelim ki Kurtuluş Savaşı'nda askeri olarak hiç başarısı yoktu, Osmanlı zamanındaki askeri görevleri ve başarıları onun Kurtuluş Savaşı'nın liderliğini alması için yeterli olmuştur, bunu henüz savaş esnasındaki muhalifleri bile kabul etmiştir. Kaldı ki savaşlar sadece cephelerde kazanılmaz, karargahlarda taktikleri belirlenir, sonra bunlar cephelerde uygulanır. Kurtuluş Savaşının başlarında karargahta olan iki paşa Fevzi (Çakmak) Paşa ve Mustafa Kemal Paşa'dır. Yine kaldı ki, Mustafa Kemal sanırım Suriye'de savaştayken de böbreklerinden dayanılmaz ağrılar çekmesine rağmen görevinin başında kalmıştır ve şahsen okuduğum hiçbir tarih belgesinde de Mustafa Kemal'in attan düştüğü için TBMM'nin verdiği başkumandanlık görevini ifa edemediğini görmedim. Lakin attan düştüğü vaktin Dumlupınar değil, Sakarya Savaşı olduğu iddia edilir (iddiadır, belgesi yoktur). Bir diğer gerçek de garp cephesi komutanı olan ismet Paşa'nın inönü zaferlerinden sonra başarısız olduğudur, zaten Yunanlılar Eskişehir'i alıp Ankara yakınlarına kadar gelmiştir. Mustafa Kemal'e de başkomutanlık bu şartlar altında verilmiştir. Muhalifi de, destekçisi de bu karara mecliste el kaldırmıştır, yani onun askeri yeteneğine bu kritik zamanda güven duymuşlardır. Kazım Karabekir Paşa'ya saygım da sevgim de sonsuzdur. Şahsen cumhuriyet devrinde ona büyük haksızlık yapıldığını düşünürüm ve içim sızlar. Lakin, şu lafı söyleyen de odur: "Atatürk olamsaydı, Kurtuluş Savaşı olmazdı". Ben senin hassasiyetini anlıyorum, ancak resmi olmayan tarih belgeleri ancak hurafelerden ibarettir.