1. 101.
    0
    bir tane içecekken üç tane içip tekrardan çalıştırıyorum arabayı. artık neyle karşılaşacağımı bile merak etmeyecek kadar çok düşündüm karşılaşacağım manzarayı. plazanın otoparkına gelip aşağı kata, her zamanki yerime parketmek için hafif bir manevrayla sola dönüyorum. benim yerim boş. am abi anda aklıma zeyneple son konuşmamız geliyor. yine bir iç sıkıntısı, yine bir daralma hissediyorum. o günü sanki tekrardan yaşamış gibi oluyorum. o yüzden oraya parketmiyorum. bir kat daha aşağı inip alakasız bir yere parkedip asansöre doğru yöneldim. asansörü çağırıp beklemeye koyuldum. 30 saniye sonra asansör geldi. bulunduğum kata yanaşmak için yavaşlayan asansör kapıları açmadan önce iki tane gencin hararetli bir şekilde konuştukları duyuluyordu. bahsettikleri konunun ne olduğunu duyamıyordum ama çok etkilenmiş oldukları belliydi. asansör durup kapı açıldığında karşılarında beni görünce birdenbire donup kaldılar. nutukları tutuldu adeta. hiç bir şey söylemeden hızlıca otoparka doğru ilerleyip az sonra da gözden kayboldular. hayalet görseler bu kadar tepki vermezler heralde diye bir süt bebesi esprisi patlattım içimden. sonra kendime de kızdım. zaten uzunca bir süre boyunca hiçkimseyle görüşmediğim için artık kendi içimde bir kaç farklı kişi varmış da onları dinliyormuşum ya da onlara kızıp onlara üzülüyormuşum gibi kişilik bozukluklarım ortaya çıkmıştı. aynen iş yerine gitmemek konusundaki davranış bozukluklarımın ortaya çıkması gibi. asansöre binip 8. katın düğmesine bastıktan sonra tek seferde yukarıya çıkarsam şirketin eski günlerdeki gibi olduğu, arada 1 kez durursa şirketin fena bir durumda olmadığı, 2 kez durursa kurtarılabilir olduğu, 3 kez durursa işlerin kötü olduğu, 4 kez durursa da şirketin battığı anldıbına geleceğine dair kendi kendime bir oyun uydurdum. bazen heyecanı bastırmak için türlü saçmalıklar yapabilirsiniz. bu tip saçmalıklarsa benim rutinim olmuştu bile.
    ···
   tümünü göster