1. 26.
    0
    taksicinin olaya uyanması beni korkutmuştu .
    ani bir refleksle hemen silahı çıkarıp kafasına dayadım :
    - çabuk kuytu bir yere çek !!
    diye bağırdım.
    o da korkmuş vaziyette yalvararak :
    -ne olur abi bırak gideyim çoluk çocuk var evde benim getirdiğim paraya bakıyorlar
    -kes sesini çek kuytu bir yere herkesin çocuğu var lan bir tek senin değil !!
    gözüm dönmüştü sanki . artık o yufka yürekli insan değildim ben. zaten bir cinayetim vardı . yürek mi kalır buna . taş gibi katılaşmıştı kalbim.

    taksici sağa çekince bağırarak:
    -sakın sesini çıkarayım deme ! gebertirim seni !
    bavulları çıkarmak için arabadan çıkacaktım .
    o esnada tam ben kapıdan çıkarken taksici , silahı kafasından çekmemi fırsat bilip kapıyı açtı.
    tam kaçacaktı ki onu silahımla vurdum. kontrol ettiğimde öldüğünü anladım.

    o tetiği ben çekmemiştim sanki . birisi bana zorla tetiği çektirmiş gibi hissediyordum.
    kendi kendime lanet ediyordum. ama fayda etmezdi . yine şeytana uymuştum.

    artık arabada iki ceset vardı. ama sanki ben bilerek öldürmemişim gibi geliyordu . aklım iyice bulanmaya başlamıştı. keşke yürüyerek sahile inseydim de , kıyıdan açılıp bavulu atsaydım. kaçıp kurtulmuş olurdum.

    zaten toplumsal karışıklık içindeyiz, bana dokunmazlar herhalde diye düşündüm bir an.
    çünkü sağ sol birbirine girmiş, iç savaş çıkmak üzere. kimi öldürsem seslerini çıkarmayacaklar diye bir kurt girdi beynime . aslında burada olmamın nedeni de bu hastalıklı düşünce oldu.

    hiçbirşey olmamış gibi arabadan çıkıp yürümeye başladım. kuytu yer olmasına rağmen yine de çok ses çıkarmıştı tabancam. ama nasıl olsa kimse birşey demeyecekti ki bana .

    artık daha çok rahatlamıştım. özgürlüğün tadına varıyordum. iki cinayet işledim kimse ses çıkarmadı bana.

    bu düşünceler beynimi tamamen ele geçirmişti artık geri dönüş var mıydı ? bilmiyorum belki de ben geri dönüş olsa bile seçmeyecektim . kontrolden çıkmıştım ama bana gayet normalmişim gibi geliyordu .

    arabadan uzaklaştıktan sonra özgürlük hissi ile rastgele ateş açtım. kurşun bitene kadar sıktım.
    sonradan öğrendim ki o kurşunlardan üç kişi ölmüş.

    mermi bitince banka oturup bekledim. ... neyi bekledim bilmiyorum ama belki de kurtuluşu beklemişimdir , belki de ölümü . o an hatırlamıyorum ne beklediğimi.

    geçen dakikalardan sonra tek hatırladığım siren sesleriydi . ambulanslar ve polis gelmişti .

    polisler beni sorguya aldılar yine terörist misin diye. tek tek sorularına yanıt verdim . ve verdiğim yanıtlar da polisleri nedense dehşete düşürmüştü.

    katil misin dediler evet dedim. niye öldürdün dediler canım istedi öldürdüm dedim . böyle tuhaf tuhaf sorular sordular . sanki cevaplar tuhaf değilmiş gibi tuhaf soru diyorum.

    akli dengemin bozuk olduğunu düşündüler. fakat nedense hastaneye yatırmadılar. dünyadan bir pisliğin eksilmesi için , akli dengesi yerinde dediler , idam hükmü verdiler.

    bu sabah dar ağacına gideceğim. hatta gün ağarıyor bile.

    bu mektubu buraya, hücreme bırakacağım ve onu bulan kişi,
    vicdanın el vermediği şeyi yapma, bu mektubu sakla.
    elveda

    (bu şahıs sabah altı sularında dar ağacında ruhunu teslim etmiştir)
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster