1. 251.
    0
    Güllaç yapma faslı bittikten sonra soğumaya terkedildi güllaç. Tombalacık teyze bana bahçesini gezdiriyordu. Tombalacık teyze köy özlemi çekiyor olmalıydı ki dragosa Isparta Keçiborlu kuyucak köyü muamelesi yapmıştı. hepsi yeşil olan ve bence aralarında bir fark olmayan kimi bitkileri gösterip bak bunlar domates bak bunlar biber bak bu salatalık. tarzı açıklamalar yaparak bahçeyi dolaştık. hava kararmaya başlamıştı. gerçi aydınlık olsada benim açımdan bi fark yoktu. ama son ve öldürücü darbeyi teyze en sona saklamıştı. dut ağacı vardı ve o dutlar beni bekliyordu. kolum sızladı. dut hep kolumu sızlatırdı. inanır mısınız ben bir ara bu halimden daha kısaydım. olabiliyor. insan 1.56 daha kısa nasıl olabilir ama oluyor. küçük bir sidikli kızken babanemin evinin arkabahçesinde bir dut ağacı vardı. ozamanlarda şimdi ki gibi şapşaldım. kısa olmak ve ağaç + meyve ilişkisi hiç iyi değildi. en güzel dutlar üst taraftaydı. yada benim uzanamayacağım yerlerdeydi. gerçi ağacın kökü ve gövdesi hariç uzanabildiğim yer yok gibiydi. iş bu nedenden ötürüdür ki o ağaca çıkmam gerekiyordu.
    ···
   tümünü göster