1. 201.
    +1 -1
    Şimdi ilk soruya istinaden; daha önceki tartışmaları okumadığım için direk bodoslama dalıyorum konuya kusura bakmayın. insanın iyi mi yoksa nötr mü doğar sorusuna zaman zaman birçok düşünür farklı cevaplar vermiştir. Mesela locke zihin boş bir levhadır demiştir. yani doğuşta zihnimizde hiçbir şey yoktur biz bunu sonra duyumlarımızla elde ederiz der. Descartes de ( düşünüyorum öyleyse varım diyen herif) zihin de tanrı nın bilgisinin olduğunu söyler yalnızca. yani tanrı zihnimize bilgisinin imzasını atmıştır. Buradan da şunu çıkartabiliriz. zihin de tanrı bilgisi vardır ve biz diğer şeyleri onun sayesinde öğreniriz. şimdi çeşitli görüşleri harmanlayıp ortaya bir şey çıkardığımızda aslında insan nötr olarak doğar fakat daha sonra edinilinenlere iyi yahut kötü hale bürünür. ancak benim düşünceme gelirsek, ben biraz ahlâki açıdan olaya yaklaştığım için, insan doğuşu itibariyle iyi bir varlıktır. çünkü insanın doğası gereği iyi olması gerekir. yani tanrı mutlak olan iyiyse, yani ondan kötülük çıkmayacaksa, yarattığı bizlerde doğuş itibariyle iyiyizdir. sonradan kazanılanlara kötülüğe yönelebiliriz.
    ikinci soruya da şu şekilde bir yaklaşımda bulunuyorum; renkleri evet her insan aynı görür. fakat bir de olayın farklı bir boyutu vardır: Hissetmek! renkler herkes de aynı görünür fakat hissedilen şey farklıdır. nedir yani bu hissetmek? şöyle ki sende uyandırdığı haz duygusudur özetle.
    üçüncü soruya ise; bu tamamaen klagib bir şekilde pgiboloji ile alakalıdır. yani hissetmekle alakalı. her şey beyin de bitip beyinde başladığı için eğer beynini, akabinde zihnini kontrol altında tutabilirsen, çoğu şeyin üstesinden gelebilirsin.

    ben böyle bir şeyler yazdım kendi halimce. umarım geç kalmamışımdır, bir de okumuşsunuzdur.
    ···
   tümünü göster