1. 51.
    0
    deprem gecesi gölcüğün tam karşı tarafında yer alan 60 evler diye geçen askeri sitede oturuyorduk.

    19 yaşındaydım o zamanları iyi hatırlarım.

    bahsi geçen yeri ve denizi evimizin balkonundan net olarak görüyordum.

    ne bi sallantı ne bir ateş topu yükseldiğini gördüm

    ama allah şahittir ki hala bunu yazarken tüylerim diken diken oluyor gözlerim doluyor.

    bir ses duydum içimi söndüren tüm hafızamı donduran bir ses.

    tarifi mümkün değil bir benzerini 10 sene sonra tom cruse oynadığı dünyalar savaşı adlı filmdeki robotların ateş ederken çıkardıkları sese benzetmiştim.

    o sesten bir kaç saniye sonrada şehir sallanmaya başladı.

    salondaki 8 kişilik yemek masası yan dönmüş duvara yaslanmıştı düşün eğimin ne kadar olduğunu.

    hiç kimse yıkımın bu denli büyük olduğunu tahmin etmemişti.

    ilk başta sadece deprem diyebildik kimsenin bildigi bir şey yoktu

    ama depremdi bu.

    en üst kattaydık ve aşağı inene kadar bir deprem daha olmuştu.

    insanlar topluca iman ediyorlardı.

    kocaelinde yaşayan bilir halkın yüzde 85inin temellendirebilecek bir inancı yoktur.

    ama niyeyse ölüm gelmiş yapışmıştı

    11 katlı bir binanın çatısına çıkabiliyordum o gece

    sabah olayın içi dışına gelmiş biz şehri enkazıyla terk etmiştik.

    12 gibi.

    ne gördüm neler yaşadım bana kalsın.

    ama şu var ki ölümün en acı modeli sıkışarak çığlık çığlıga ölmektir.

    neyse konuyu uzatmıcam kardeşim.

    merakta etme

    bu arada o meşur alev topunu sonraki depremde bende gördüm.

    ayrıca kedilerin ölümü yada azraili görebildiklerini keşfetmiştim. aynı olayda .

    kim ölecekse ondan uzaklaşıyorlar ihtimal yok kediyi yaklaştıramıyorsun
    ···
   tümünü göster