1. 76.
    0
    Toplantı bittikten sonra taktik çadırından çıkıp kendimkine doğru yöneldim, çalışma sahasını geçerken martin ile karşılaştım.

    "O lanet huuryu nerden buldun"dedi.
    "Hah, senin yeteneklerinin dışında"

    Bana bakıp güldü. Ben çadırıma doğru yürürken peşimden geliyordu.
    "Saldırı vakti ne zaman?"
    "Gece saldırıyoruz."
    insanlarla uzun süre konuşmayı sevmezdim, verdiğim yanıtlar genelde fazlalıktan yoksun ve net olurdu.

    Peşimden çadıra girdi, ben üzerimi değiştirirken yatağıma atladı ve bacak bacak üzerine atladı, kız gitmişti ama hala yatakda yatıyor gibi yastığı okşuyordu. Garip biriydi şu martin.

    Hançerimi masanın üzerine koydum, tuniğimin üzerine hafif ve kısa bir zincir yelek geçirdim. Bacak korumam yoktu, hareketlerimin kısıtlanmasını sevmezdim. Son olarakda aziz georgeun kırmızı haçlı amblemi ile süslenmiş bacak tarafına doğru uzamayan kısa bir cübbeyi üstüme geçirdim.
    ···
   tümünü göster