1. 1.
    0
    yarım saat sonra vardık esentepeye. inerken buna binlik olsun diye kapı kolunu kırdım, kapıyı da acayip sert çarparak kapattım. açık olan camından içeri kopardığım parçayı, sen bana cevap vermezsin ha dıbına kodumun ayısı diyip fırlattım, yüzüne geldi. çaycı, torpidodan çıkardığı ingiliz anahtarıyla kulağımın altına biraz da boynuma gelecek şekilde geçirdi sonra zaten bayılmışım, annemler eve almış beni tokatlayarak uyandırdılar. ne ne ne ne oldu bana? diyebildim sadece olayın şokuyla. annem, oğlum arabanın kapı kolunu ne diye kırıyorsun, geri zekalı mısın sen? dedi. bu annemi de anlamıyorum. işe gidiyorum olum senin işin yok ki nereye gidiyosun diyo. güya işe gidiyorum diye karşı ormandaki karınca yuvasının yanında yere garip garip şekiller çiziyomuşum. deli bunlar bence.

    not: çaycı neden taksi sürüyodu anlamadım.
    ···
   tümünü göster