1. 1.
    0
    dayılarımın yannanları 2

    Artık tam bir huur olmuştum, yannan yemeden duramıyordum, ama evde olduğum için devamlı olmuyordu. Büyük dayım emlak işi yapıyordu, sekteri işten ayrılınca, benim sekreter olmam için babamı aramış, (Dayımın asıl niyeti beni rahat gibmekti), babam da kabul etmiş ve ben de çok sevinmiştim. Ertesi sabah hazırlanmış, dar gömleğimi giymiş, fakat altına sutyen takmamıştım, altıma tangamı giyip, diz üstü beyaz eteğimi de üstüne çekip, evden çıkarken belli olmasın diye pardedüsümü de üstüne giymiştim. Dayım sabah saat 8’de beni almaya gelmişti. Arabaya bindim, hareket ettik. Evin önünden uzaklaşır uzaklaşmaz, dayım elini bacağıma koyup, “Kız dıbını zütünü gibmek için sabırsızlanıyorum!” dedi. “Valla ben de yanıyorum dayı, diğer dayılarım da gelecekler mi?” diye sordum. “dıbına koduğumun huursuna bak, lan benim yannanım yetmiyor mu zilli? Ne doymazmışsın sen ya!” dedi. “Ne yapayım dayı, ben siz alıştırdınız!” diye gülümsedim. Dayım da, “Bana bak huur, etrafdaki esnafa gibtirmek yok, giberim belanı!” dedi. Böyle konuşması bile amımı vıcık vıcık etmişti, dayıma gülerek, “Valla iyi gibemezseniz orasını bilemem artık!” dedim.

    Dükkana vardığımızda ben pardesümü çıkardığımda dayımın gözleri faltaşı gibi açılmıştı, “Yeğenim bir çay koy bakalım, mutfak arkada!” dedi. Mutfağa girip çayın altını yakacakken, arkamdan dayımın daymasıyla irkildim. “Ne oldu dayı sabah sabah azdın mı? Yoksa akşam yengem vermedi mi?” dedim. “Azdım dıbına koduğum, bu nasıl giyinmek lan?” diyen dayımın boynumu yalamaya başlamasıyla kendimi bırakmıştım. Döndüm, “Biri falan gelmez değil mi?” diye sordum. “Merak etme kapıyı kilitledim!” cevabını alınca, eğilip fermuarını açarak koca yannanını çıkardım ve ağzıma aldım ve yalamaya başladım. Dimdik olan yannan karşısında soyunacakken, dayım, “Hayır soyunma, elbiselerinle gibmek istiyorum seni!” dedi. Gömleğimin düğmelerini açan dayım göğüslerimi serbest bırakarak yalamaya başladığında, ben orgazm olmuştum bile...

    Mutfaktaki çekyata beni domaltarak, eteğimi kaldırıp, tangamı kenara çekmişti. Artık içime girecek yannanı bekliyordum, “Hadi gibicim, huurn yannan bekliyor, gir içime, yarrağa doysun bu am, yanıyor içim, söndür bu atesi!” diye dayımı iyice azdırmıştım. “Merak etme bu amı ve zütü hergün gibecem huur yeğenim!” diyerek yannanı kökleyince, ikimizden de Ohhhhh! diye ses gelmişti. Hiç durmadan amıma 15 dakika pompalayan dayım yorulmuş ve çekyata oturmuş, beni de üstüne oturmuştu. Şimdi göğüslerimi de yalıyordu. Amım su içindeydi. Biraz da böyle gibtikten sonra, tezgahta duran zeytinyağını alan dayım zütüme sürmeye başlamıştı. zütümü iyice yağladıktan sonra, sırtımı dayıma dönerek, zütüme yannanı dayamıştım. Yavaş yavaş içime alıyordum ki, dayımın bir anda belimden tutarak yarağını ittirmesiyle yarısından fazlası içimdeydi. Öyle bir çığlık attım ki, anlatamam. Dayım hiç aldırış etmeten alttan zütüme pompalıyordu. Daha fazla dayanamayan dayım zütümün içine boşalmıştı. Bir süre içimde bekledikten sonra yannanı küçülmüş, kendiliğinden zütümden çıkmıştı. Biraz dinlendikten sonra dükkanı açmıştık.

    Bu arada dayılarım bekar evini de dükkana yakın yere taşımışlardı. Diğer dayılarım da beni işten erken çıkarıp oraya zütürüp gibiyorlardı. Selim dayım da babama bahaneler uydurup, eve geç gitmeme ortam hazırlıyordu. Bu durumdan hiç şikayetci değildim. Ruhumda huurluk varmış demek ki, hergün yannan yemeden duramıyordum artık. Evde farklı giyiniyordum, işe giderken farklı giyiniyordum. Ofiste yapılacak işlerin yanısıra, artık gelen müşterilere emlak göstermeye de gidiyordum. Her gittiğim müşteri ya evi kiralıyor, yada satın alıyordu. Hiç boş gelmiyordum. Nasıl olduğu malum, ama gibtirmiyordum. Üstelik hatırı sayılır para da kazanıyordum. Dayım da memnundu, sonuçta o da para kazanıyordu...

    Portföyümüzde satılık lüx bir villa vardı, bunu satarsak çok iyi komisyon alacaktık (Komisyonumuz normal bir ev alacak kadar tutuyordu!). Dayım bana, “Bunu sat, komisyonun yarısını sana vereyim!” demişti. Ben de dayıma, “Ozaman karışmak yok, nasıl satarsam satarım! Tamam mı dayı?” dedim. “Biliyorum nasıl satacağını dıbına koduğumun kaltağı!” dedi. “Koy dayı, bu kaltak yannan istiyor!” diyerek mutfağa geçmiş ve dayıma gibtirmiştim kendimi. Boşalan dayımı ikna ederek, villaya müşteri aramaya başlamıştım. Arasıra dükkana gelen işadamı Murat beyin metresine ev aradığını duymuştum, onu arayarak elimde güzel bir villa olduğunu, ilgilenip ilgilenmediğini sordum. O da, “Görelim villayı!” deyince, villanın adresini verip, 1 saat sonrasına sözleşmiştik. Hemen birkaç kıyafet alarak hazırlanmaya başlamıştım. Dar beyaz bir gömlek almıştım, göğüslerim büyük olduğu için duğmelerini zor kapanıyordu, altıma da beyaz tayt giymiş, içine de kırmızı tangamı giyip, çıkmak üzereydim. Kıyafetimi gören dayım, “dıbına koduğuma bak hele, ulan bana bile böyle süslenmiyorsun huur!” diyerek zütümü avuçlamıştı. “Sonra sanada giyinirim dayı, şuan acelem var!” diyerek istemeye istemeye ayrılmıştım. Dışarda pardesülü ve türbanlı olduğum için rahattım.

    Villaya sözleştiğimiz saaten biraz erken gitmiştim ve Murat beyi bekliyordum. Murat bey villanın önüne gelince beni cepten aradı. Kapıyı açarak Murat beyi içeri davet ettim. Murat bey yardımcısıyla gelmişti, ama beni görünce yardımcısına arabada beklemesini söyledi. Kısaca teknik bilgi verdikten sonra villayı gezdirmeye başladım. Ama Murat beyin gözleri villadan ziyade göğüslerimde ve zütümdeydi. istediğim olmuştu, onu dahada azdırmak için gömleğimin düğmesini göğüslerimin ortasına gelecek yerden kopararak, farkında değilmişim gibi evi gezdirmeye devam ediyordum. Murat gözlerini göğüslerime dikmişti, “Ayça hanım düğmeniz kopmuş!” demesiyle, farkına varmış gibi yaparak döndüm ve “Sığmıyorlar, devamlı düğmelerim kopuyor!” deyip gülümsedim. Murat bey hemen, “isterseniz uzatmayalım, akşama sözleşmeyi evime getirirsen villayı alacağım. Hem birlikte akşam yemeği yeriz, hem düğmeni de dikersin!” dediğinde, aynı kıyafetlerle beni gibmek istediğini almamıştım. Akşama hem yannan yiyecektim, hemde para kazanacaktım...

    Dükkana döndüğümde dayım hemen arkamdan yanaşarak sarılmış, koca yannanını zütüme dayamıştı. “Dayı işim var, villayı sattım, akşama sözleşmeyi imzalatacağım, hazırlanmam lazım!” dedim. “dıbına koduğum, elalemin addıbına vereceksin diye, artık banada mı gibtirmeyeceksin?” diye kızmıştı. Dayımın bu durumuna üzülmüştüm. “Sana söz dayı, evden izin al, sana çok özel bir gece yaşatacağım!” dememle, dayım yumusamış, “Bari ağzınla boşalt huur!” diyerek ağzıma vermişti. Ağzıma boşalmasıyla, ben işime bakmaya başlamıştım. Aslında satıştan kazanacağım para değildi beni heyecanlandıran, yiyeceğimi tahmin ettiğim yannan heycanlandırıyordu...

    Akşama anlaştığımız saate, aynı kıyafetlerle Murat beyin evine gitmiştim. Kapıyı hizmetçisi açmış, “Murat bey sizi bekliyor!” diyerek, beni içeri buyur etmişti. içeri geçtiğimde masanın hazır olduğunu gördüm. Murat beyle beraber yemeye başladık. Ordan burdan konuşurken, ona, sevgilisinin çok şanslı olduğunu, güzel bir villada oturacağından bahsettim. Sevgilisi olmadığını, orayı öylesine satın almak istediğini söylediğinde şaşırmıştım. “Okadar para vereceksiniz Murat bey, öylesine olur mu?” dediğimde gülmüştü, “istersen sen otur o villada!” demesiyle şaşkınlığım iyice artmıştı. “Anlamadım, nasıl yani?” dedim. “Sevgilim ol, sen otur!” dedi. “Hayır, böyle birşey olamaz!” diyerek naza geçmiştim. Ama yemedi, “O zaman villayı almama gerek yok!” diyerek beni dahada şaşırtmıştı. “Ne istediğinizi tam olarak anlayamadım Murat bey?” dedim. Kulağıma eğilip, “Seni gibmek istiyorum!” dedi. Zaten dayımından dolayı azgınlıkla, “Baştan söylesenize bunu!” diyerek gülümsedim. “Çek defterim yatak odamda, hadi beraber rakamı yazalım!” demesiyle, kendimi para karşılığı bu işi yapan huurlar gibi hissetmiştim...

    Yatak odasına gittiğimizde, villanın komisyonundan daha yüklü bir çek yazarak çantama koydu ve dudaklarıma yapıştı. Biraz öpüştükten sonra düğmelerimi çözerek göğüslerime yumulmuştu. “Çok güzel göğüslerin var, büyük ve dim dikler!” diyerek yalamaya devam etti. Bir süre sonra fermuarını indirip, orta boy, ama kalın yannanını çıkarıp, ağzıma verdi. Büyük iştahla yaladığım yannanı hazır konuma getridikten sonra soyunmak istemiştim. Ama buna izi vermeyen Murat beyin beni yatağa dörtayak üstüne domaltarak, taytımı yarıya kadar sıyırıp, tangamı kenara çekmesiyle zütüme dayaması bir oldu. “ilk önce bu harika zütü gibmek istiyorum!” diyerek bastırmaya başladı. Kalın olan yannan kuru şekilde zütüme girmiyordu, amımdan aldığı suları zütüme sürmesiyle yannanının başını zütüme gömmüştü. ilk girişi biraz acılı olmuştu, fakat sonra sonunu bularak, beni de zevke getirmişti. O gece beni 2 kez zütümden, 2 kez de amımdan giberek, hem o rahatlamıştı, hem de benim azgınlığımı gidermişti...

    Böyle büyük satışlarda amımı ve zütümü kullanıyorum, işe yarıyor!
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster