1. 1.
    0
    Benim dışımda herkes denize giriyor, yüzüp eğleniyordu. Ben se herzamanki gibi abilerim kızıyor diye mayo bile getirmemiştim, pantolonumun paçasını toplayıp, dizlerime kadar giriyordum denize. O gün kasabaya gidecek Selim dayım durumu anlamıştı. Abilerimin yanında, “Yeğenim gel sen benle kasabaya, sana da mayo alalım, rahat gir denize!” diyerek arabaya bindirmişti. Kasabaya giderken yolda ben devamlı dayımın şortunun önüne bakıyordum. Dayım fark etmiş ve “Ne oldu yeğenim? Ne bakıyorsun öyle?” diye sormuştu. Artık rahat olan ben, önüne bakmaya devam ederek, “Hiiçç... !” diye gülmüştüm. Ve o andan itibaren dayımın bana bakışları degişmişti. Kasabaya vardık, bir mağazaya girdik, bana mayo bakmaya başladık. Ben heryeri kapalı bir mayo seçip, kabinde giydim ve dayımı çağırarak gösterdim. “Tamam o güzel oldu, onu alalım! Dur birtane daha vereyim onu da dene!” diyerek, ordan bana bir bikini verdi. Bikiniyi giydim, aynada baktığımda göğüslerim yerinden fırlayacak gibiydi. Alt kısmından ise nerdeyse amımın dudakları dışarı çıkıyordu. Dayımı çağırarak nasıl olduğunu sorduğumda, dayım felç geçirecek sandım, öyle kalmıştı. “Çok güzel olmuşsun!” diyen dayım, her ikisini de ödedi ve yola koyulduk...

    Yolda dayımın yannanı sanki daha bir kabarık duruyordu, “Dayı yaa, o bikiniye de aldık ama, ben abimlerin yanında bikiniyle denize rahat giremem, şöyle ıssız bir yerde dursak ta, bikiniyle girsem?” dedim. Teklifimi balıklama kabul eden dayım, sote ve kimsenin olmadığı bir koy bulunca çekti arabayı oraya. Dayım dışarda etrafı kolaçan ederken, ben arabada bikiniyi giydim ve denize girdim. Sonra dayıma seslendim, “Sen de gelsene!” diye. Dayım da, “Alımda mayom yok!” dedi. “Donla girersin dayı, kimse yok nasılsa!” deyince, dayım şortunu çıkarıp, donla yanıma geldi. yannanının nekadar büyük olduğu beyaz donundan şimdi daha da belli oluyordu. Suya giren dayımla şakalaşma ayağı ile resmen oynaşıyordum, her fırsatta göğüslerimi ve zütümü sürterek azdırmaya çalışıyordum. istediğim olmuştu, yannanı olabildiğince sertleşmiş, o da çakırmadan bana dayıyordu. icraata geçmenin zamanı geldi diye düşünerek, “Hadi çıkalım dayı, güneşlenelim biraz!” dedim. Dayım hernekadar, “Sen çık!” dese de, “Sen de gel!” diye ısrar edince, kalkık yannanından utana utana sudan çıktı. Islanan külottan devasa yannanı çok net belli oluyordu. yannanını işaret edip, “Dayı bu ne?” deyince, dayım kızarmıştı. “Bukadar büyüğünü ilk defa görüyorum, valla yengeme acıdım şimdi!” diyerek güldüm. Bundan cesaret alan dayım, “Çok gördün galiba?” dedi. “Evet!” deyince, önce şaşıran dayım, etrafa bakınarak, “Peki böylesini gördün mü?” demesiyle donunu indirmesi bir oldu...

    Aman Tanrım! Donundan kurtulan yannan ok gibi fırladı, göbeğine geldi. Kolum kadar kalın bir yannan vardı karşımda. “Yok valla, böylesini görmedim!” diyebildim. “Tadına bakmak istermisin yeğenim?” diyen dayımın önünde ikiletmeden diz çöküp, mantarını yalamaya başladım. “Dayı yaa, yengem bunu nasıl alıyor?” diye sordum. “ilk başta bu, çok büyük, alamam ben bunu demişti, ama şimdi yemeden duramıyor!” diye cevap verdi. Dayımın yannan kıvama gelince, beni arabanın arka koltuğuna yatırdı ve göğüslerimi yalamaya başladı. “Hasta oldum kız göğüslerine!” deyince, güldüm, “Diğerleri de öyle demişti!” dedim. “Vay dıbına koduğum vaay! Kız söyle bakayım, gibtirdin mi kimseye?” dedi. Ben gülerek, “Evet, amım da, zütüm de yannan gördü!” deyince, “Vaay huurya bak! Bir gibeyim seni de, amın zütün gerçek yannan görsün!” demesiyle, bikinimin altını çıkarması ve yannanını amıma sokması bir oldu. Nefesim kesiliyor sandım, halbuki daha yarısı girmişti...

    Azmış dayımın dünya umrunda değildi, “Yavaş dayı!” diye bağırmama aldırış etmeden habire amıma pompalıyordu. Ama fazla sürmedi içime boşaldı. Yarağını çıkarınca, dölleri bacaklarımdan süzülüyordu. Ben tam (iyiki de çabuk bitti!) diye düşünmeye başlamıştım ki, dayım beni domaltıp, amımdan sızan dölleri zütüme sürmeye başladı. Okkalı bir de tükürük bırakıp, yannanının başını zütüme soktu. Aman Tanrım, sanki kol sokuyorlardı zütüme! Bağırıyordum, ama sesimi duyacak kimse yoktu etrafta. Zorlaya zorlaya sokmaya devam edince, zütüm iyice açılmış ve yarısından fazlasını geçirmişti. Daha fazlasının girmeyeceğini anlayan dayım, o kadarıyla gibmeye başlamıştı. 5-6 dakika sonra artık ben de zevk alıyordum ve “Hadi dayı, daha hızlı gib beni!” diye inliyordum. Gaza gelen dayım zütüme motor gibi pompalarken, ben de resmen böğürüyordum. Çok geçmeden zütüme patladı...

    Dayım biraz dinlendikten sonra, “Gidelim hadi!” dedi. Toparlandık, giyindik. Kendimize çeki düzen verdikten sonra yola çıktık. Yolda dayım, “Kız daha önce kim gibti seni?” diye sordu. Ben de olanları anlattım. “Vaay, kardeşlerimi de baştan çıkardın haa! Ne güzel, hep beraber takılırız 1 hafta!” diyerek güldü. Ama ben gülemiyordum, çünkü arabada zütümün üzerine zor oturuyordum...

    Yazlığa geldiğimizde hem zütümün ağrısından hem de yorgunluktan ölüyordum. Hemen odama gidip uyumak istemiştim. Ama 10 dakika geçmeden Emrah dayım odama süzülmüş, “Naber tatlım? Çok azdım, hadi soyun da seni gibeyim!” demişti. “Hiç halim yok dayı, yorgunum... ” demeye kalmadan üzerime atladı ve göğüslerimi yalamaya başladı. Sonra aşağı kayarak, tam amıma yalayacakken amından süzülen dölleri görünce, “Bu ama Selim abimin yannanı da girdi, öyle değil mi? Sen de az huur değilmişsin!” dedi. “Ne yapayım dayı, sen alıştırdın!” dememle, beni domaltıp yannanı zütüme sokmuştu. Selim dayımın kol gibi yannanı yüzünden açılan zütüm, Emrah dayımın yannanını zorlanmadan içine almıştı. “Vay dıbına koduğum, Selim abime zütünü de mi gibtirdin? Nasıl aldın onun o koca yannanını zütüne huur?” diyen dayıma, “Dayı hatırlatırım, beni sen huur yaptın, artık yannansız duramam!” dedim. Dayım da, “Merak etme bu am ve züt yannansız kalmayacak!” demesiyle sert pompalamaya başlamış ve nihayetinde dölleriyle zütümü doldurmuştu. Hemen banyo yapıp uykuya daldım. Ertesi gün uyandığımda vakit öğlen olmuştu...

    Aşağı indiğimde yazlıkta sadece dayılarım vardı. Abilerim deniz kenarına gitmişler. Birşeyler atıştırdıktan sonra havuza girmek için, dar bikinimi üzerime giyip çıktım (Nasıl olsa abilerim yoktu!). Maksadım dayılarımdan birini azdırıp gibilmekti. Havuzun başına vardığımda, Selim dayım hemen yanıma gelerek, “Yeğenim, yağlayayım da yanma!” dedi. Ben de gülerek, “Neremi?” diye cevap verdim. “zütünü! Rahat girsin diye! Geçen sefer tamdıbını alamamıştın!” dedi. “Oluuur!” dedim. Sırtımı dayıma dönerek yağlamasını bekledim. Eline yağ alan dayım, sırtımdan yağlamaya başladı. Yağlamıyor, sanki erotik masaj yapıyordu, acayip azmıştım. “Yeğenim rahat olmuyor, üst kısmını çıkar da rahat olsun!” dedi. Ayağa kalkarak tamamen soyunmamla tekrar uzanmıştım. Dayım artık bütün vücudumu yağlamış, arada züt deliğime ve amıma da parmaklarını sokarak yağlıyordu. Çok kötü azmıştım, dayımın yannanına elimi atmıştım ki, diğer dayılarımın, “Kolay gelsin abi!” sesiyle başımı öbür tarafa çevirdim...

    Şimdi 3 dayım da gibleri dimdik tepemde dikiliyorlardı, bense çırılçıplak yatıyordum. Hüseyin dayım Selim dayıma, “Abi bu huuryu tek doyuramazsın, biz de yardım edelim!” dedi. Selim dayım da, “Valla doğru, ben böyle kaşar görmedim!” dedi. Ben de dayanamadım, “huur yaptınız beni iyice, gibe doyurun beni artık!” dedim. “içerde doyuralım, haydin içeri geçelim!” diyen dayıma hiç itiraz edecek halde değildim. 3 dayımla annemlerin yatak odasına geçtik. 3 dayımın da yannanlarını sırayla yaladıktan sonra, küçük dayımın sırtüstü yatağa yatarak, beni üstüne çekip, amıma geçirmesi bir oldu. “Ohhh! Böyle huur gibmedim, ne güzel amın var!” diyerek amıma pompalıyordu. Ben iyice zevke gelmiştim, “gibin huurnuzu, yannansız bırakmayın!” dememle, ortanca dayımın da zütüme girmesi beni ayrı zevk diyarlarına zütürmüştü. iki deliğim de doluydu artık...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster