1. 501.
    0
    beraber sustuk bi süre. söylenecek hiçbir şey yok gibiydi.. öylece oturduğuz yerde kalakaldık. bir ara kalkıp gitmeyi düşündüm. hatta tam gidecektim. kendine iyi bak .. buraya kadarmış diyip gidecektim. ama eda konuşmaya başladı. parmaklarıyla oynayarak konuştu.. her bir kelimesini dinlemeye anlamaya çalıştım. hiç kesmedim sözünü. geçen seneydi diye girdi söze. bir arkadaşım vardı. en yakın.. okulun ilk senesinden beri beraberdik dedi. herşey güzeldi. onun hayatımdaki en mükemmel şey olduğunu düşünüyordum. dedi. edanın hayatındaki en önemli şey.. ilkler her zaman fark yaratır. onun ilki değildim ben. ve içinde bulunduğumuz şu durumda eda nın hiçbişeyiymişim gibi hissettim. sadece bir yabancı gibi. onun hafif şehla gözlerini izlerken onu bir daha sarmalayamayacağımı düşündüm. bu bedenin sıcaklığını bir daha hissedemeyeceğim. bunu fark etmekten daha berbat bir şey yok o an. bembeyaz ellerini ovarak konuşuyordu... çocuk zengindi. izmirde yazlıkları vardı. yazın bir kaç defa beraber takıldık. aşıkdı bana. ben de onu seviyordum. insan sevdiğini düşününce çoğu şeyi görmezden geliyor. onun olduğumu hissediyordum sürekli. güçlüydü.. her şeye sahipti sanki. onun her şeyin üstünde olduğunu düşünüyordum. beni kontrol edebiliyordu. ses çıkaramıyordum hiç... bunları hafif gülümser söyledi. sonra birden suratı asıldı. geçen sene ailesi bir trafik kazası geçirdi. babası öldü. ondan sonra toparlayamadı. yanında olmaya çalıştım. ama artık olmuyordu. gittikçe kopuyordu sanki. beni de kopartmaya çalışıyor artık bir şeyin öneminin olmadığını söylüyordu sürekli. dayanamadım. bitirdim dedi... benim söyleyecek bir şeyim yoktu. insanlar biribirlerine bağlanırlar. ama birileri kaybeder hep. geride kalanların asil mutsuzlukları, bırakanların kıytırık sebepleri harman olur etkilenenler ise sonra gelenlerdir hep. umrumda değilmiş gibi dinledim. baktım sadece.. eda sustu.. bu kadar dedi.. sustum.. o da sustu.. baktı öylece..
    ···
   tümünü göster