1. 501.
    0
    otogardaki cafelerin birine oturduk.ben hiçbir şey söylemedim. hiçbir şey sormak istemiyordum. eda ellerini masanın üzerinde birleştirmiş önüne bakıyordu. perçemi gözlerinin önüne düşmüştü. saçını kulaklarının arkasına atıp kafasını kaldırdı. bana bakıp derin bi nefes aldı. dirseğimi masaya dayayıp çenemi avcuma aldım. edaya diktim gözlerimi. dinlemeye hazır olduğum mesajını alınca konuşmaya başladı. hafif bi şekilde gülümsedi. söyle hadi dedi. ne istiyorsan söyle. içindekileri dök... edanın bu derin ve kendinden emin hallerine sinirlenmeye başladım. yaşça büyük olmama rağmen atarlı bir ergen gibi elimi kaldırıp ne söylicem ya diye çıkıştım soluk bi sesle. benim söyleyecek bişeyim yok. senin telefonda yumurtladığın şeyler var. bişey anlatacak olan varsa o da sensin dedim. gözlerimin içine baktı konuşurken. bitirdiğimde de bakmaya devam etti. öylece duygusuz bir şekilde sadece bakıyordu bana. ahh eda... o an yatakta nasıl seviştiğimiz geldi gözümün önüne. hayatımın en şehvetli dakikalarını bana yaşatan kıza bakıyordum... gözlerini kaçıran ben oldum. camel paketini cebimden çıkardım. bi sigara yaktım. ister misin diye sordum. ben içmem dedi kısık bi sesle. sen bilirsin dedim. sen bilirsin.. geriye yaslanıp sigaramı içerken edayı süzüyordum sürekli. o da bir çevresine bakıyor. sonra benim onu nasıl süzdüğümü izliyor.. geri gözünü kaçırıp önüne bakıyordu.. saçmalık dedim sessizce. hepsi saçmalık..
    ···
   tümünü göster