+1
balık burcu erkeği dendiğinde ilk akla gelen etiket "duygusal" kelimesinden oluşuyor. ama burda kelimenin yanlış anlaşılmasından doğan bir sakınca var balık erkeklerinin üzerine yapışıp kalan bir ağlak oldukları anlayışı. tamam, inkar edemeyiz, ağlaklar. ancak içlerinderinde yaşadıkları duygu dünyasının büyüklüğüyle ilgili bu sözkonusu duygusallık. örneklendirmek gerekirse bir ortamdaki espriye en çok o güler, bilemezsiniz duygularını saklama konusunda yeteneklidir, çok iyi rol de yapar. hüzünlü bir filmde en çok gözyaşı döken de bir balık insanıdır ama emin olun ki o filmi yalnız izlemiştir. geç gelen bir otobüsü beklerken en çok endişelenmiştir, bekleyeneni kırmaktan en çok o korkmuştur. en çok o gerilmiş, en çok o korkmuştur...
anlık deneysel algıların bir önemi yoktur, bu dünyada yaşamaz; onun için yorumlamalar önemlidir. bu yüzden işte bir hayal dünyasıdır yaşadığı gerçeklikten uzaktır, kopuktur. ve bir an dünyanın soğuk, hayatın acımasız realitisyle karşılaştığı an kabuğuna çekilir, zor kabullenir, anlamak istemez, sadece kaçmaya çalışır yerin dibine gömülür gider.
kazanılması zordur, açık değildir bir kere. insanları 2'ye ayırır bir bizden ve diğerleri olarak. bir şekilde ona ulaşabilmek için kalın duvarlarını aşmanız gerekmektedir ve eğer artık siz de "bizden" grubuna dahil olabildiyseniz daha önceki tanıdığınız insanı unutun. çok daha farklı, yeni bir insan bu karşılaştığınız. mutlu olmaktan çok huzurlu olmak önemlidir onlar için. ikili ilişkilerinde de mutlu edebildiği kadar mutlu olabilir en fazla.
kincidirler. evet, balık burcu insanının aslında dünyevi meselelerde balık hafızalı oldukları söylenebilir. ama dünyasına giren insanlardan -her ne kadar aklının bir ucunda sürekli olarak onları bir hata yapıp kaybedecekleri endişeleri bulunsa bile- bir kötülük beklemez, ummazlar. ama değer verme sürecinin aksine çok hızlı, çok çabuk silerler. genel olarak -uzak/diğerleri- çevrelerine karşı umursamaz oldukları söylenebilir. ama yakınlarındaki insanlara çok fazla değer verdikleri için olası bir artniyetlerini sezdikleri zaman tepkileri genel sakin görünüşlerinin aksine çok çok sert bir şekilde gösterebilirler. ve unutmazlar... balık hafızadırlar ama işte bunları unutmazlar. uzak çevrelerine karşı umursamazlar dedik ya işte yine yakın çevrelerine tam aksine tepkiseldirler, pişman ederler; yaptığınız kötülüğe çok üzülürler kendilerine kızarlar, acı çekerler ve pişman ederler dedik ya aynı mutluluk kısmında olduğu gibi en az kendilerinin hissettiği kadar kötü hissettirirler. hani gemileri yakmak gerekir ya bazen -işte aynı her tepkiyi abarttıkları gibi- tüm filoyu yakar giderler.
iç dünyaları ve dış dünya arasındaki kontrastı en yüksek olan insanlardır bunlar. ve hayatları bu zıtlığın yarattığı gerilimleri tecrübe etmekle geçer durur. intihar edebilenleri kurulur, edemeyenleri çeker. en çok balıklar intihar eder.
Tümünü Göster