0
bir önceki içişleri bakanı idris naim şahin’den de biliyoruz biz, yani devlet pratiği olduğu için gelenin gideni aratacağından bir tereddütümüz yoktu ama o da “hizmet kalitesini yükseltmek için demir cop siparişi”ni vermişti! “geçici körlük yaratan fener” sipariş etmişti. kimse çıkıp demiyor ki, “dünya üzerinde tutuklu toplam 32 bin civarında terörist var, terör tutuklusu var, biz nasıl aklımızı yitirmiş olabiliriz(?),biz nasıl zıvanadan çıkmış olabiliriz(?), biz bağlı olduğumuz toprakların geleneğini, kökenini nasıl inkar etmiş olabiliriz ki, bu 32 bin terör tutuklusunun neredeyse yarısına yakını bu topraklarda yaşıyor(?), biz ne zaman bu kadar terörist olduk?”
ama terör yaftası çok kolay bir yaftadır. ha deyince birilerine terörist dersiniz, o torba davalardan bahsettik biraz önce; kck, balyoz, ergenekon, diğerleri, devrimci karargâh, bunun gibi benzeri bambaşka davalar da var aslında sürekli bunlar ön planda ama başkaları da var. terör algısı yaratmak işin kolayı çünkü bu ülkede devrim pratiğinin bu kadar gecikmiş olması –geçmişteki devrimci dostların kendi pratiklerinin hatıralarının üstüne basmak istemiyoruz ama- yani 12 eylül öncesinden beri başlatılmış bir şey vardır; şâki demişlerdir, anarşik demişlerdir –anarşiste dilleri dönmemiştir-, bunlar sosyalisttir, komünisttir demişlerdir, sürekli “bak kızıl komünistler gelir ha” diyerek söylemişlerdir bazı şeyleri. e baskılar bitmiyor ki! biz baskıları, nereye başımızı çevirsek, nerede sohbet ediyor olsak dostlarla, bu baskıları görüyoruz.
deniz gezmiş heykelinin kaldırılması baskı değil midir mimar sinan’da? (- evet) yani baskıdan geçilmiyor ki ortalık! “parasız öğrenim haktır” dediler, “parasız öğrenim haktır” dedikleri için 4.500 üniversite öğrencisi okuldan atıldı, 650 tanesi davaya konu oldu, berna (berna yılmaz) 150 gündür içeride, şu anda tutuklu; “öğrenimi parasız yaptık” diyenler bunu izah etmelilerdir bize.
yök’ün ne olduğunu izah ettik biz insanlara. çıktık, yök belgelerini hack’ledik, yök belgelerini yayınladık, sami menteş adında dünya tatlısı –dünyanın en genç tutuklu gazetecisidir sami menteş- sami menteş bu belgeleri araştırdı diye hrant dink cinayetinde hrant’ın haklarını savunmak için göreve gelmiş olan avukat da yine aynı şekilde şüpheli bir ölümde hayatını kaybetti diye araştırma yaparken bir anda kendini örgüt militanı olarak buldu, terörist olarak buldu!
yahu kimdir terörist? nedir terör? terör tedhiş getirmez mi? baskı getirmez mi? zulüm getirmez mi?
e madem terör ve terörist bu kadar kötü bir şeydir, o zaman bize çıkıp sayın başbakan şunu açıklasın:
yasin el kadı, birleşmiş milletler teröre destek verenler listesinin dört numarası, “ben yasin bey’e kefilime diye çıkıp ortada beyanatlar verdi bu başbakan. yasin bey’e param kadar kefilim, dedi. böyle insafsızlık, allahsızlık olur mu, dedi. hatta bununla kalmadı, cenevre konvansiyonu’nu çiğneyip birleşmiş milletler’e dilekçe verdi, yasin bey’in bu listeden çıkartılması için!
e ne içindi bütün bunlar?
yasin el kadı cüneyt zapsu ortaklığından dolayı mı bu böyleydi? bunun için miydi?
biz konuştuğumuz zaman rastgele cümlelerle konuşmak istemiyoruz. çünkü bizim hack olgusunu algılayışımız farklıdır. bakın bugün televizyonlara çıkıyorlar, yüzük promosyonu yapıyorlar, hacker oluyorlar. “ben birilerinden belge çalarım” sevgili ayşe arman röportaj yapmıştı bir hacker’la “ben belge çalarım, satarım, ben kızılay değilim, hilal-i ahmer miyim ben, hayır cemiyeti miyim” dedi.
Tümünü Göster