0
insanları, tamamıyla baskı altına alınmış medya üzerinden bu açıklamalara mecbur ediyorlar. ama kendi sesini hatırlattığınız zaman da öfkeden kuduruyor. bakın, medya üzerinden açıklama geliştirmek, söylem geliştirmek her zamankinden zordur. bizim, binlerce eleştiri getirebileceğimiz tuncay özkan bugün cezaevindedir, davasına taraf değilizdir ama tuncay özkan’ın tutuklanmasıyla ilgili her şeyi duyuran basın, savunmasıyla ilgili belli siteler, belli kanallar dışında tek satır dile getirmediler. adamın ruhsatlı silahını ruhsatsız olarak iddianameye not almış savcılar söz konusu bu ülkede. yani canan baran’ın, değerli hocamın kalkıp 15 yaşında başkannın yaptığı evliliği dile getirmesini müteakip derhal harekete geçen savcılar, bu konuda en küçük bir şekilde harekete geçmemişlerdir. yani, herkes adalete olan inancını koruma için gayret ediyor, savcılardan bir hareket bekliyor ama savcılar artık bu ülkenin halkının savcıları değillerdir. çok net ortadadır.
özgürlükler savcısı diye bir kavram olabilir mi? özgürlükler hakimi olabilir mi? özel yetkili mahkemeler kavramı olabilir mi? bakın, biz hukukçu değiliz. bu kavramları çok daha net açıklayacak insanlar var bu ülkede ama biz gezi direnişinde de çok net gördük, hukuku o yüzden bilmek zorundayız, haklarımızı ve hukuklarımızı. twitter üzerinden nefret mesajları, toplumu isyana yönelttiği gerekçesiyle, savıyla izmir’de gözaltına alınan insanlar oldu. bakın bunun aleyhinde, biz kemalist değiliz ama atatürk hakkında yüzbinlerce hakaretamiz söylem söz konudur, başbakanın kendisinin söyledikleri hariç! (- evet) diğer inançlar üzerinden ateistler için etmedikleri laf kalmamaktadır, problem olmaz! çivili sopalarla –sivil polis olduğunu söylüyorlar ama biz inanmıyoruz- sivil polis olduklarını iddia ettikleri tipler direnişçilere saldırmışlardır izmir’de -20 kişi 21 yaşındaki başak özçelik’i darp etmiştir feci şekilde –başak’a da geçmiş olsun diyoruz buradan- yani, bütün bunlar için savcıların harekete geçmesini istiyoruz.
kask sorusunu yöneltiyorsunuz, dilleri damakları kuruyor çünkü açıklaması yok! o kask numaralarının kapatılmasının bir tek açıklaması olabilir, tespit edilmemek. “delil karartmak”tan ne farkı var bunun? yani siz canan baran’ın “15 yaşında hayrünnisa gül hanımefendiyle, eşi hanımefendiyle izdivaç gerçekleştirdi” dedi diye başkan, bunu dile getirdi diye, ki bu bir gerçektir; iftira atmıyor, yalan söylemiyor, bu bir gerçektir. bununla ilgili savcılar harekete geçiyorlar ama cezaevlerinde, antalya da, şakran’da tecavüze uğrayan çocuklar için kılını kıpırdatmıyor bu insanlar.
yani borsa %8 değer kaybetmiş, küresel sermaye tereddütlüymüş, vesaireymiş ve 150 milyar dolarlık bir sermayeyi “yeşil çarlık” var bu ülkede… gülen cemaati var, bunun hesabı neden sorulmuyor?
- gülen cemaati, özellikle son yıllarda, eskiden hani konuşmaya bile düşünürdük “acaba var mı, yok mu” diye ama artık o kadar rahat konuşuyoruz ki, “iyice artık oturdu, var” demek size göre mümkün mü?
+ lale hanım, graham fuller amerika’da cia’dan emekli bir adamdır. graham fuller “ılımlı islam” tabirini icat eden adamdır. bu adam, özellikle kırgızistan’da, türki cumhuriyetlerinde cia ajanlarının yetiştirilmesi için bu okulları örgütlediğini dile getiren adamdır aynı zamanda. ama medya üzerinde öyle bir baskı söz konusudur ki, bunları öğrenme şansınız yoktur! bakın, büyük ortadoğu projesi’nde de “yönlendirilen” medya ajansları vardır. biz daha önce de dile getirdik. “ülkenin fabrikası olur mu kardeşim” diyorlar. ülkenin otoyolu olur mu, devletin otoyolu olur mu? devlet ayakkabı üretir mi? devlet şunu yapar mı; telekom olur mu devletin? peki bütün bunları olmayan devletin neden bir haber ajansı vardır? ve neden bülent arınç, yakın dönemde bu ajansın bütçesini dört katına kadar yükseltmiştir?
cevabı biz vermedik(!), fas haber ajansı verdi;
Tümünü Göster