__________________________
Devam ediyorum beyler - müziği değiştirelim :
http://tinyurl.com/c4f4g7
__________________________
Akşam eve girdiğimde saat normalden geçti, babam eve gelmişti. içeri baktım, babam sinirliydi.
"Nerede kaldın sen!!!" dedi, sonra birden duraksadı, yüzümdeki aptal gülümsemeyi farketmişti, yumuşadı.
"Biraz yürüdüm öyle geldim baba." evet ben kulaklığımı takıp caddeler boyu yürümeye bayılırdım. böyle de bir huyum vardır.
"Birdaha olmasın, anladın mı?" dedi,
Kafamı salladım, odadan çıkacaktım, babam;
"Anladın mı?" dedi, arkama döndüm;
"Anladım baba" gülümsedim.
"Üstünü değiştir gel hadi, biz yemek yedik."
"Tamam baba, geliyorum." arkadan annem seslendi;
"yiyecek misin birşeyler?"
"yok anne tokum ben." aslında hayvan gibi açtım, üstelemedi annem tamam dedi geçti.
ben de odama gittim, çantayı bıraktım, üstümü değiştirdim, içeriye gitmeden koltuğa yaslandım durdum biraz. düşünüyordum, kafam karışıktı açıkçası ama mutluydum, tam olarak neden olduğunu bilmesem de mutlu olmak güzel bir histi. çok üstüne gidersem herşey tak olacak gibi geliyordu, o yüzden nedeni üstünde kafa patlatmadım. içeriye gittim, neler olduğunu falan sordular, bir kız var dedim. detay sordular ama söylemedim. onlar da pek üstelemediler zaten gerektiği kadarını söylerdim herşeyin. sonra yattım zaten, bilgisayara falan hiç bakmadan. birşeyler oluyordu bana, normalde bilgisayarın başından kalkmazdım, değişmekten korkuyordum aslında.
Annem sabah uyandırdı her zamanki gibi evden çıktım, ama kahvaltı yaptım bu sefer akşamdan açtım zaten. okulda olabilecekleri düşünüyordum, yağmurun yanına oturmalı mıyım acaba, sevgili mi olacağız gibi soruları düşünmekle meşguldüm. yol beklemediğim kadar hızlı geçti, düşünmek için daha fazla vakit lazımdı, ama yok yazılmayı da göze alamazdım. sınıfa yaklaşırken yağmurun olmamasını diledim, en azından o sonra gelip seçimi yapardı, yanıma otururdu veya oturmazdı. sınıftan içeriye kafamı uzattığımda direk sıraya baktım, yağmurla gözgöze geldik. biraz duraksadım, sonra yürümeye devam ettim biraz daha kararlı, çantamı bıraktım yağmurun yanına oturdum. günaydın demedik birbirimize, bakmadık. zaten neden yanına oturduğumu da bilmiyordum. dersin ortasında yağmura baktım, meğersem o hep bana bakıyormuş. artık konuşmam gerektiği baskısını hissediyordum üzerimde. pek yaşamadığım birşey oldu, heyecanlanmaya başladım. artık konuşmanın vakti gelmişti, sessizce başladım;
"yağmur... " dedim, gözlerine bakıyordum,
ismini ilk defa bu tonlama ile söylemiştim, kulağa çok hoş gelmişti. sanırım birşey dememi bekliyordu, devam ettim;
"şey ben tüm akşam düşündüm." , hala birşey söylemiyordu,
devam edecektim ama kafama birşey takıldı, ilk ben de seni seviyorum diyecektim sonra vazgeçtim, belki de o beni sevmiyordu, sadece hoşlanıyordu belki de, tabiki ben -de- yi aradan kaldırmayı seçtim;
"ben seni seviyorum." az kalsın sonuna sanırım ekleyecektim, heyecanlıydım zaten iyi yine sıçmamıştım.
yağmur gülümsedi, ben de gülümsedim, gerçekten gülümsemesine hastaydım, sınıfta olmasaydık onu orada öpmek istedim, sarılmak istedim inanılmaz bir yakınlık hissediyordum. nedenini bilmiyordum, sanki yıllardır sevgilimmiş gibiydi, aradığım kişi miydi acaba uzun süredir? yağmur konuştu;
"ben de seni seviyorum, anlamış olman lazım artık." , gülümsedi. elimi sıranın altından ona uzattım, elimi tuttu. sıkıca tutuyorduk ellerimizi, dersin sonuna kadar el tutuştuk, başka kimseye bakmadım, o da bakmadı. sadece birbirimize baktık. başkaları görmüş müydü, umrumda değildi açıkçası. uzun zamandır ilk defa bu kadar mutluydum. tabi bu mutluluk ne kadar uzun sürecekti bilinmez...
___________________________
Devam edicem beyler
___________________________