0
şehir içi trafiği yaya trafiğini, her tür trafiği daha akışkan hale getirmek için böyle bir köprünün yapılması gerekiyorsa buna biz karar verecek değiliz. kent planlamacılar, şehrin bu konudaki otoriteleri, insan, halklar karar verecektir… ille de yapılması gerekiyorsa bile adının yavuz sultan selim olmasını, biz redhack olarak birtakım hassasiyetler üzerine, ayrıştırmaların, ötekileştirmelerin üzerine gitmek olarak yorumluyoruz lale hanım.
- evet, o zaman yine bu konu açılmışken bunun devamında şunu da sorayım, biraz kıyılara, yağmalanan kıyılara geçeceğim ama alevi toplumunun özellikle son zamanlarda yaşadığı sıkıntılar var, işte, evleri işaretleniyor, buna benzer şeyler, tacize uğruyorlar; bu konudaki, hükümetin yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
+ lale hanım, muhtemelen unutulmuştur ama biz yine hatırlatalım, toplumun hafıza kartı olmaya devam edeceğiz. balık hafızalıdır toplum, köreltilmiştir… gerek tüketim toplumu enstrümanları vasıtasıyla köreltilmiştir gerek bile isteye cahil bırakılmıştır ama;
malatya sürgü’de bir alevi aileyi ramazanda davulla nasıl taciz ettiklerini hatırlıyor musunuz? (- evet, evet) yani bu aile bu şekilde taciz edilip, uyandırılıp mahkemede dili sürçünce o aile reisinin, adaleti yanıltmaktan yargılandı! düşünün, evinizde uyuyorsunuz, geliyorlar sizi uyandırıyorlar, bir şekilde sloganlar atıyorlar, tahrik ediyorlar, “yahu ne oluyor” deyince linç etmeye kalkıyorlar… ve siz mahkemelik oluyorsunuz! kimse ceza almıyor, siz mahkemelik oluyorsunuz.
yani alevi toplumunda yaşanmış çok fazla şey var, sayabiliriz altmışlardan itibaren. yani maraş’ı var bunun, çorum’u var, sivas’ı var, dersim’i var; çok fazla şey sayabiliriz. bizim alevi kadar hürriyetimiz yok (burası kayıp!) yaratarak huzurlu uyuyabiliyorlardı. bunların çok geride kaldığını düşünüyorsunuz ama gerçekten bu bir –tabiri yerinde olur mu bilmiyorum ama- kas hafızası bir şeydir bu. yani darda kalınca, ihtiyaç duyduğunda beden daha önce yaptığı pratikleri hatırlar, devletin hafızası kas hafızası ısrarla aynı kötü pratikleri yansıtmaya devam ediyor!
yani, her çıktıklarında kalkıp alevileri ötekileştiriyorlar, çingeneleri ötekileştiriyorlar, kadınları ötekileştiriyorlar –olmadık zulüm yapılıyor bu ülkede kadınlara-, e diğer canlıların yaşam haklarını hiçe sayıyorlar, yani bu gazdan, tozdan sokak haynaları etkilenmedi mi zannediyorsunuz; haçiko’nun elinde, bizim redhack’in kendi hesaplarının elinde çok ciddi görüntüler var. askeriyede katledilen pek çok hayvanın resmini de o hesaplar üzerinden görürsünüz; biz açıkçası bu dışlama, ötekileştirme politikasını istemiyoruz, diğer cinsel yönelimlere saygı istiyoruz, tüm inanışlara saygı istiyoruz; aslında gezi direnişinin özeti olarak bunu söyleyebiliriz belki:
biz saygı istiyoruz!
kimsenin beslemesi değiliz! yani fifty fifty mantığında o evde oturduğu söylenen %50, tamam, doğrudur, başbakan’ın bir hareketine bakıyordur harekete geçmeleri, uzaktan kumandalı maymuncuklara dönmüştür bir kitle, mümkündür, bunu kabul etsek bile diğer %50’nin de %50 olduğunu hatırlattı bu direniş.
- evet, kadınlar demişken biraz da kadınları konuşalım istiyorum, işte “kadınlara kürtaj yasak” dendi, “üç çocuk” dendi, ertesi gün hapıyla ilgili birtakım yeni uygulamalar var;
kadınlar ne durumda türkiye’de?
+ kadınlarla ilgili söyleyebileceğimiz çok fazla şey var, birebir katıldığımız eylemler de dahil. yani kadın ölümleri rakamlarına dönüp bir bakmak gerekir bu ülkede;
kaç tane kadın koca şiddetinden,
kaç tane kadın namus gerekçesiyle,
kaç tane kadın aşiret kanunları yüzünden,
kaç tane kadın içeste maruz kalıp
katledilmiştir?
bakın kadın ismi, kadın söylemi bu iktidar döneminde bakanlığın isminden bile çıkartılmıştır aile bakanlığı’nın; böyle bir süreçten geçiyoruz.
malatya, büyükşehir belediyesi olmadan önce bu ülkenin başbakanı olan zat gitti malkatya’ya dedi ki, “büyükşehir olmak için 750 bin nüfus gerekiyor malatyalı kadınlar, hazır mıyız(?)” diye sordu.
neye hazır mıyız?
“neye hazır mıyız(?)” diye soramadı bu ülkenin kadınları! bu ülkenin kadınlarının başörtüsü üzerinden iktidara gelmiş insanlardan bahsediyoruz.
sirkeci karakolu’nda öldüresiye dövülen kadınlar, izmir’de öldüresiye dövülen kadınlar, emniyet’e vegiba müracaatı için, yoksulluktan, yokluktan müracaatta bulunan kadınlar…
yahu bıkmadınız mı şu kadınların üzerine gitmekten?
Tümünü Göster