1. 1.
    0
    üçüncü köprü için kesilecek milyon tane ağaç varken –bakın ısrarla söylüyorum- artvin cerattepe yağmalanırken, artvin cerattepe’de çok ciddi maden gerekçesiyle çok ciddi bir doğa katliamı vardır zaten.

    kaç yıldır söylüyoruz; kaz dağları, kaz dağları’nda çok ciddi bir yağma, talan kültürü vardır zaten işlemekte olan. bugün en son van erciş’te çekilmiş görüntüler var; otobüs durağında kendi kendine işe gitmek için bekleyen insanlara toma’ların saldırısı var. bunları görmezden mi geleceğiz? bütün dünya bunları görüyor, “onlar kendilerine baksın” diyorlar.

    occupy wall street eylemi, “wall steert’i işgal et” eylemi bütün dünyaya yayılmıştır, antarktika dışında bütün kıtalarda karşılık bulmuş bir eylemdir ama bütün occupy eylemlerinin kökeni neresidir, biliyor musunuz lale hanım? (- evet)

    tekel işçilerinin direnişidir, ankara’dır!

    - değil mi?

    + evet, bunu böyle değilmiş gibi yansıtmaya çalışıyorlar. bugün polis kasklarını kapattı, “kasklarla ilgili soruşturma açacağız” dedi içişleri bakanı. içişleri bakanı, 1 mayıs’ın hesabını verebilmiş değildir hâlâ! 1 mayıs’taki yaralanmaların, 1 mayıs’taki polis terörünün, şiddetin karşılığını verebilmiş değildir, cevabını verebilmiş değildir.

    kaskların kapatılmasıyla ilgili eğer yeterli gerekli delile ihtiyaçları varsa biz bugün “kıyamet projesi” ismi ile sosyal medya hesaplarımız üzerinden bize ulaştırılmış belgeleri yayınladık. “ulaştırılmış” diyorum çünkü insanlar artık redhack’i ana medyadan daha güvenilir buluyorsa herkesin oturup takkesini önüne koyup bir düşünmesi gerekir.

    bizim mail adreslerimize, bizim iletişim adreslerimize insanlar belge gönderiyorlar “bakın bunu görmelisiniz” diye. ulaştırılan belgelerin bir tanesinde şu vardı lale hanım:

    “polisin her tür eylemi her tür ortamda dijital kayıt altına -görsel araçlar vasıtasıyla kayıt altına- alması talimat var.”

    yani bugün çıkıp “biz bunu görmedik, duymadık, bilmiyoruz, orada deildik” deme lüksü yoktur polisin. ve herkes yasalardan hareketle bir şeyler söylüyor, bakın alkol yasağından biraz önce bahsettim, alkol yasağında çok farklı şeyler de yazıyor. hani bu halkın ihtiyaçlarını karşılayamayan yasalardı bunlar? 12 eylül artığı yasalardı bunlar? niye sırtınızı oraya dayıyorsunuz? sanki memlekette herkes alkolik dolaşıyormuş, madde bağımlısı dolaşıyormuş gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar. e ayyaş söylemi de bunun bir uzantısıdır, diğerleri de bunun bir uzantısıdır. ama yani ülkede hem namaz kılanların hem içki içerim diyenlerin oranı %41!

    - peki şimdi hazır söz açılmışken bunu da sormak istiyorum ben; bir yandan bu yasalarla müdahaleler yapılıyor ama bir yandan da bununla ilgili söylemler var çok tahrikkâr buluyor musunuz bu söylemleri? örneğin, alkol yasasıyla ilgili, işte bir “ayyaş” söylemi var, kürtaj yasasıyla ilgili “her kürtaj bir uludere’dir” söylemi var… ve buna benzer aslında şu anda çoğaltabileceğimiz birçok söylem var. bu söylemleri ve bunların bu kadar cesaretle söylenmesini, bu kadar üstüne üstüne giderek söylenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

    ya bu fütursuzluklarının hepsini biz değerlendiriyoruz sosyal medya hesaplarımız üzerinden ama şunun altını çizmek lazım, yani, “bizim elimizde başka bilgi ve belgeler de var”. alkol yasağından bahseden insanlar, bugün bu ülkede “en fazla rakı çeşidini biz yayınladık/piyasaya sürdük”, “40’tan fazla rakı çeşidi var memlekette, aksırıncaya, tıksırıncaya kadar içiyorsunuz zaten” söyleminin sahibidir aynı zamanda. (- evet)

    bakın şu soruyu biz daha önce sorduk, burada yeri geldi madem, tekrar soralım;

    “takiyye, yani inandığının aksini söyleme sözcüğünü bu ülke hangi iktidar döneminde öğrendi?”

    “biz takiyyeyi biliyor muyduk akp iktidarından önce?”

    “en fazla şans oyunu, lotarya, iddaa, endüstriyel futbol artığı ne kadar kepazelik var ise, bunlar hangi iktidar döneminde yaygınlaştı; sayısı kaç iken kaç oldu?”

    bunu söyleyecek insanların kalkıp 50 kilo esrarla yakalanmış bir yeğeninin olmaması lazım! 50 kilo esrarla yakalanmış bir yeğeni vardır başbakanın, bunu ciddi bir kitle bilmektedir, bilmeyenlere belgesiyle, tarihiyle biz ulaştırmayı taahhüt ediyoruz.

    bugün terörden, terörist gruplardan, marjinal grupların gezi direnişini tahrik etmesinden bahsediyorlar ama kimse çıkıp söylemiyor; “bugün istanbul terörle mücadele şube müdürü sedat selim ay 71.9.. (kesildi burası, devam ediyor konuşma) avrupa insan hakları mahkemesi’nde hüküm giymiştir. isteyene bunun belgesini yayınlamayı da söz veriyoruz, redhack olarak.

    - tekrar edelim de bunu, tekrar edelim mi bunu?
    + son söylediğimi mi?
    - evet, lütfen.
    + ısrarla söylüyoruz;
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster