+1
Ertesi sabah annem beni uyanırdı, en azından bugün geç kalmadım diye düşündüm. Kahvaltı yaptım, giyindim falan. çantayı topladım çıktım evden. otobüs durağına yürürken bizim sınıftan bir elemanı gördüm, adını daha bilmiyordum daha konuşmamıştık. o beni tanıdı, durakta geldi yanıma dedi;
"Günaydın"
"Günaydın nasılsın"
"iyiyim sen?"
"Ben de iyiyim, ismini bilmiyorum sanırım tanışamadık daha önce" dedim,
"Evet aynı sınıftayız ama ne garip lan" dedi o sırada otobüs geldi, otobüse bindik oturacak yer yoktu zaten koridordaki cepin boş olduğuna dua ediyordum. en azından maykıl jeksın gibi öne yatıp yatıp gelmeyecektim. bunla biraz konuştuk işte adın ne senin adın ne falan. adı sertanmış, okula gidene kadar az buçuk muhabbet ettik. Okula geldiğimizde dedi;
"Neyse, ilk üç ders boş en azından." bana bakmadan konuşuyordu,
"ilk üç ders mi?" benim koyduğum programa göle böyle birşey yoktu, hay gibiyim yanlış günün progrdıbını koymuştum sanırım.
"Evet, ilk iki ders beden, sonra boş."
"E iyimiş" dedim gülümsedim azcık, sonra da konuşmadık zaten, çantayı sınıfa bırakıp aşağı indik. hoca eşofman giymediğim için çattı bana biraz, ben de yeni geldim falan dedim geçiştirdim. görünürde yoktu bizim yavşaklar. ben de rahattım o konuda biraz. sonra yağmur geldi soyunma odasının anahtarını getirdi hocaya. ders başladı tabi ben kenarda oturuyordum bankta yağmur yanıma geldi oturdu yanıma, bisküvi atıştırıyordu, kahvaltı yapmamıştır diye düşündüm ikram ettiğini geri çevirdim. yağmura baktım;
"Nasılsın Yağmur?"
Yağmur salakça sırıttı neden olduğunu bilmiyorum; "Hehe, iyiyim seni sormalı."
"Ben de iyiyim işte" dedim, muhabbetin bitmesini istemiyordum, birşey bulmam lazımdı. "Ben de yanlış koymuşum programı" diye devam ettim.
"Olur öyle arasıra" dedi. ben ona baktım, sanki bana bi beklenti içinde bakıyordu. bana mı aşık oluyor dedim ama sanmıyodum, başka bişey de olabilirdi. ben tabi burda kıllandım falan öyle havadan sudan konuştuk. sonra beden bitti, bunların ödevi mi ne varmış boş derste herkes sınıfta ödev yetiştiriyordu, eksi almayalım hesabı falan. tabi ben yeni geldim diye öyle bir derdim yok, gittim kantine oturdum biraz. poğaça çay falan söyledim. yerken bir de ne göreyim, bizim gizemi gördüm, yanında iki arkadaşı da vardı, sanki biraz kötü gibiydi. yavaşça geliyolar sanki diğerleri onu teselli ediyo gibiydi. ama sanki kızar gibi sen kaşındın falan der gibi. çok yaklaştıklarında yanındaki bi kızın "sen kaşındın, o çocukla çıkmayacaktın, biliyodun işte." dediğini duydum. öteki kezban onlara baktığımı gördü, ben de kafamı yemeğime çevirdim hemen. kantine girdiler bana 2 masa uzak bi masaya oturdular. konuşmalarını dinledim oğlan bunu terketmiş herhalde, zaten bıçakladı da adamı başı belada, merkezde falan. kızlar başka sınıftaymış meğersem, bir çocuk geldi ikisine hoca girdi dedi. onlar istemeyerek gitti yalnız bıraktılar. ben de ara sıra yemek yerken bakıyordum, ağladığını anladım. kantine para vermek için kalktım yemeğimi bitirip, peçeteler ilişti gözüme. Aldım bir peçeteyi kıza baktım, kız da görmüştü peçete aldığımı, peçeteyi gözüne sokar gibi gösteriyordum, ister misin anlamında. Bir hareket yapmadı, üzgündü belli.
Parayı verdim, peçeteyi aldım yanına gidip uzattım, hiçbirşey demedim, oturmalı mıydım bilmiyodum. Gizem aldı peçeteyi, yaşlarını sildi. Sonra boğuk bi ses tonuyla;
"Teşekkür ederim." diyebildi ancak, konuşmak istemiyor gibiydi sanki.
"Önemsiz" dedim ve gülümsedim hafifçe, yavaşça masadan elimi çektim, kapıya yöneldim. sinirim bozulmuştu keşke konuşsaydık diyordum içimden.
"Şey... " dedi arkamdan, ben durdum, şaşırdım tabi ben. arkama döndüm, yanına yaklaştım, birşey söylemedim ama devam etmesini bekler gibi bakıyordum.
"Sen yeni mi geldin okula" dedi.
"Evet" dedim, "nereden biliyorsun?"
"Adın geçti birkaç yerde, bir de daha önce görmemiştim." dedi.
Vay anasını satayım ne okulmuş iki dakikaya herşey duyuluyor dedim. sevgilisiyle kavga ettiğimi de biliyordur o zaman dedim. herhalde biliyordu. ama birşey demedi o konuda.
"Otur istersen" dedi. ben biraz mallaştım ne yapacağımı bilemedim, oturmak için sandalyeyi çekecektim ama bizim pgibopatlar da geliyordu aklıma. onlar kurcalıyordu aklımı. o sırada kurtarıcım geldi, zil çaldı. ben de hemen atıldım.
"Bak ne güzel, arkadaşların gelir şimdi." dedim.
Bana baktı zoraki gülümsedi, sonra yüz tipi hemen düzeldi.
zaten arkadaşlarının zütünde motor mu var bilinmez uçtular geldiler. ben de çıktım kantinden sınıfa gittim.
_________________________
Bi kahvaltı yapayım beyler. sonra devam edicem 1 entry daha giricem.
_________________________
Tümünü Göster