1. 1.
    0
    @3 Atatürk'ün o sözleri hep yetkileri kendisinde toplayıncaya kadar söylediği sözler.

    08 Haziran 1990 tarihli Cumhuriyet gazetesinden:
    KAZIM KARABEKiR ANLATIYOR
    UĞUR MUMCU araştırdı, derledi ve yazdı
    Kâzım Karabekir: Atatürk halife olmak istiyordu.
    Mustafa Kemal: Dini ve ahlaki inkılap yapmadan önce bir şey yapmak doğru değildir.
    Fethi Okyar: Türkler islamlığı kabul ettikleri için böyle geri kaldılar.
    ismet inönü: Hocaları toptan kaldırmadıkça hiçbir iş yapamayız.
    Kâzım Karabekir: istiklal Harbi masal haline getirilerek okutuldu... Harb akademilerinde, harb okullarında birçok hakikatler saklandı.
    Mustafa Kemal: Evet Karabekir, Arap oğlunun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kuran'ı Türkçeye tercüme ettireceğim. (yave: saçmalık)

    Resmi büyütüp bakabilirsiniz: http://www.cumhuriyetarsi...40BD8BF_6055751_clip.jpeg

    06/09/2006 tarihli Radikal Gazetesi'nden:
    Atatürk'ün, biyografisini yazan ABD Büyükelçisi Sherrill'e açıkladığı 'dinle ilgili' düşünceleri ilk kez yayımlandı. Sherrill'in kitabına almayıp rapor olarak ABD Dışişleri'ne gönderdiği söyleşide Atatürk 'Agnostik olmadığını, tek tanrıya inandığını' söylüyor, dindar olmayan Türklerin yüksek sesli duaların cezbine kapıldığını belirtiyor
    (... )
    Türk halkının uzun zamandan beri ezberden okuduğu bazı Arapça duaların gerçek manasını anladığı zaman tiksineceğini söylüyor. Kuran'dan alınan bir Arapça bölüm okudu.

    Türkçe Kuran okutma nedeni
    Bu duada Hz. muhafazid amcası ile amca kızının yaptıkları bir şeyden ötürü cehenneme gitmeleri için beddua eder.* "Düşünen bir Türk'ün böylesi bir duayı okumaktan elde edeceği dini ilhamı veya dine ilgi göstermesini tahayyül edebilir misin?" dedi. Bu fikrini geliştirdikçe ben de gitgide Kuran'ın Türkçe okunmasını teşvik etmesinin sebebinin Kuran'ın Türkler arasında gözden düşmesi olduğu neticesine varıyorum.
    Daha sonra umumi ve şaşırtıcı bir beyanda bulunarak Türk halkının gerçekte hiçbir şekilde dindar olmadığını, aralarından camilere giden az sayıda kişinin alışkanlıktan veya yüksek sesle söylenen duaların cezbine kapılarak camiye gittiğini ileri sürdü. Saygılı bir şekilde bu bakışıyla mutabık olmadığımı, eşimle yaşadığımız tecrübeyi anlattım. iki Türk arkadaşımızın daveti üzerine 23 Ocak'ta Ayasofya Camii'ne gidip Kadir Gecesi'ne şahit olduk. Ona yüzde 20'si askeri üniformalı 10 bin mümin tarafından doldurulan caminin ne kadar kalabalık olduğunu, bütün müminlerin tam bir saat Gazi'nin de varlığını kabul ettiği Tanrı'ya doğrudan yönelttikleri dualarla nasıl yoğun bir şekilde ibadet ettiklerini anlattım.

    Sherill Hristiyan olduğu için, Atatürk ona tanrıya inandığını söylemiş bile olabilir. Zira Rûşen Eşref Ünaydın'ın naklettiği sözleri yaradılışa değil evrime inandığı anldıbına geliyor:
    insanlar, süfreler gibi sulardan çıktılar en önce...
    ilk ceddimiz balıktır. işler daha da ilerledikçe o insanlar, primat zümresinden türediler.

    Biz maymunlarız; düşüncelerimiz insandır!

    (Ruşen Eşref Ünaydın, Atatürk Tarih ve Dil Kurumu Hatırat s.53)
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster