bir televizyon kanalına yakışan en güzel isim.. (koydu çocuğu)
(bkz:
halk tv)
medya gibi çeşitli meslek kolları arasında uyulması gereken davranışlar bütünü..
(bkz:
etik)
türkiye cumhuriyeti anayasası'na göre hürdür sansür edilemez ifadesiyle yer alan olgu..
(bkz:
basın)
nezihe meriç'in bin başlı ejderha olarak tanımladığı iletişim ortamı..
(bkz:
medya)
onaylamak ve ikrarla eşdeğer görülen bir eylem..
(bkz:
susmak)
basın yayın ve haberleşme ile sinema ve kitap yayınlarının hükümetçe kısıtlanması..
(bkz:
sansür)
bir olay bir olgu üzerine edindiği bilgiyi hazırlayıp yayın organlarında yayınlaması beklenen kişi..
(bkz:
haberci)
baş belası olarak tanımlanan bir sosyal ağ ve mikroblog sitesi..
(bkz:
twitter)
atatürk'ün gördüklerini bildiklerini düşündüklerini samimiyetle yazmalıdır dediği kişi..
(bkz:
gazeteci)
çanak yalayan, dalkavukluk eden..
(bkz:
yaltakçı)
güç, tehlike ve zorbalığa karşı durabilecekken şekinme, sakınma ve ses çıkarmama hali..
(bkz:
korkaklık)
anaakım tarafından terkedilip sostal medyaya mahkum edilen vatandaşın tutunduğu dal..
(bkz:
sanalalem)
iletişim veya yayın organlarıyla verilen, gerçek olmayan, uydurma veya çarptırılmış bilgi..
(bkz:
yalan haber)
davranışları ve sözleriyle kötü bir sonuca yol açma, ateşe körükle gitme..
(bkz:
çanak tutma)
toplumsal olaylara müdahale aracı..
(bkz:
toma)
ünlem haliyle "yapma", "sakın" anlamında kullanılan bir söz..
(bkz:
aman)
adı kent, site, devlet, devlet düzeni anlamlarında yunanca kökenli bir sözden türeyen bir kamu görevlisi..
(bkz:
polis)
kelime anlamı haklar olan toplumsal yasalar bütünü, tüze..
(bkz:
hukuk)
yargı yolu kılavuzu..
(bkz:
avukat)
kaba güç.. aslında mecazi anlamda da mecazi anlamı geçti bu aralar..
(bkz:
şiddet)
birinin güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde, belli bir süre alıkonulması..
(bkz:
gözaltı)
bir yolu, geçidi kapatmak için her türlü aracı kullanarak yapılan engel..
(bkz:
barikat)
bazen gerilimi azaltmak için yapılması gereken eylem, geri gitmek, ricat etmek..
(bkz:
çekilmek)
hangi mesleği yaparsa yapsın her insanda bulunması gereken acıma duygusu..
(bkz:
merhamet)
sağduyusunu kaybetmiş güç kullanımı niteleyen söz..
(bkz:
orantısız)
göz burun ve akciğerlerdeki mukus zarlarına saldıran maddenin en hafif...
(bkz:
biber gazı)
toma ifrazatı..
(bkz:
tazyikli su)
demokrasi solungacı.. (soruya gel..!! adamsın)
(bkz:
gaz maskesi)
varoluşunun temel dayanağı egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesi olan anayasal devlet organı..
(bkz:
tbmm)
cumhur kelimesinin eş anlamlısı..
(bkz:
halk)
hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm..
(bkz:
baskı)
kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyükleme anlamındaki söz.. (gururla eş anlamlıdır ama gurur bundan kopmuştur.. gurur biraz daha haysiyete doğru kaymış ama bu negatif bir anlamda dedi ek olarak)
(bkz:
kibir)
iktidarı altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan kimse.. (tiranı ekledi)
(bkz:
despot)
kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten güç..
(bkz:
vicdan)
sapkınlık, doğru yoldan ayrılma anlamındaki arapça kökenli söz..
(bkz:
dalalet) (atatürk'ün gençliğe hitabesini okudu adam tüyo vermek için..)
düşüncesini fiilen gerçekleştirmeye çalışan kimse, etkinci, eylemci..
(bkz:
çapulcu) (zor soruydu çünkü anlamı o değil dedi bi de..)
hammamat kaplıcaları ile ünlü hatay ili ilçesi..
(bkz:
reyhanlı)
bütün siyasi yetkileri kendisinde toplamış kimse..
(bkz:
diktatör)
ücretle iş gören, genellikle erkek işçi, uşak..
(bkz:
hizmetkar)
bir yürütme erkinin yasama organından bağımsız bir şekilde yönetimde bulunduğu hükümet sistemi..
(bkz:
başkanlık)
kendi isteği ile bir işten veya bir hizmetten ayrılma..
(bkz:
istifa etme)
kişinin büyüklüğünü arttıran, yaptığı bir yanlıştan dolayı hatasını anlama eylemi..
(bkz:
özür dileme)