1. 1.
    0
    " Gezi Parkı Direnişi 01.06.2013

    Geçen gün sınavlarına girmeyerek yaralılara insanüstü bir şekilde müdahale eden istanbul Tıp Fakültesi öğrencilerinin sayıca çok az olduğunu düşünüp, yanımıza bol miktarda ilaçlı su, yara bandı vb. insani yardım malzemeleri alıp Taksim’e doğru yola çıktık. inanılmaz bir şekilde polis yolu boşaltmıştı. Gezi Parkı’na kadar olaysız bir şekilde hafif bir gaz bulutu eşliğinde ilerledik. Park’a girdiğimizde şahit olduğum atmosfer dünyada hiçbir yerde görülebilecek bir şey değildi. Bütün vatanseverler, şenlik havasında kutlama yapıyorlardı, şarkılar türküler eşliğinde halay çekenler, mutluluktan zıplayanlar, ağlayanlar… Yaşlı çocuk demeden herkes kutlama yapıyordu. Derken olanlar oldu, ansızın parkın içerisindeki o barış ortamı Bostancı Dolmuş Durağı tarafından yapılan yoğun gaz bombardımanı sayesinde bir kaos ortdıbına döndü. insanlar Meydan’a ve Taşkışla’ya doğru kaçışmaya başladılar. Meydan ekibi, orada bulunan fakat hiçbir şekilde görüntü kaydetmeyen, yayın yapmayan medyayı yuhaladı. Çok sürmeden orası da duman altı oldu. Göz gözü görmüyordu. Bu barış ortdıbının bu şekilde bozulmasına sinirlenen halk birden direnişe geçti ve polisi Bostancı Dolmuş Durağı’ndan Taşkışla’ya kadar geri püskürttü. Bu süreç arkadaşlarımdan koptum ve elimde sprey mümkün olduğunca insana yardım ettim, bayılanları geri taşıdım. Bir süre saldırı yoğunlaşınca daha fazla dayanamayıp Gümüşsuyu Askeri Hastanesi önüne geçtik dinlenmek ve toplanmak için. Bu sırada polisin attığı bir gaz bombası Ceylan Intercontinental Hotel’in çalılarını tutuşturdu, ve polis değil vatandaş bu yangını söndürmek için seferber oldu zira yanan yapı yine bir vatandaşın mülküydü… Kontrollü bir şekilde iTÜ Taşkışla Kampüsü önüne kadar gerileyen polis, sağ taraflarında bulunan belediye otobüsleri nedeniyle tomalarına manevra yaptıramadı ve tazyikli su etkisini kaybetti. Şiddetli gaz bombardımanına rağmen halk yılmadı ve polis tamamen geri çekildi. Bu sırada çok sayıda insan ciddi şekilde gaza maruz kaldı. Hemen orada bulunan Hyatt Otel yine muhteşem bir bilinçle kapılarını vatandaşa açtı, orada bulunan sorumlu bir bayan, herkese limon, su ve ilaçlı su dağıttı, yardımcı oldu. Adını bilmiyorum fakat kendisi adeta bir melekti. Dışarıda bayılmak üzere olanları içeri taşıdım yapabildiğim kadar ve içeride elimden geldiğince müdahale ettim. Gaz dağılınca, polis te gitmişti ve tekrardan bir kutlama başladı, herkes Gezi Parkı’na dönüyordu. Kendimizi topladık, arkadaşlarımızla buluştuk ve neler yaşadığımızı anlattık... "
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster