ebru geldi bize. süslenmemişti.üstünde dar eşofman ve hırka vardı. elinde telefon ve sigara paketi. hava iyiden iyiye soğumaya başlıyordu kış geliyordu.ama ben karınca değilimki.ben agustos böceğiyim gibimin keyfine yaşarım. bahçe kapısını açtı girdi içeriye. aramızda cinselik başladı başlayalı ilk defa evime geliyordu. eskiden gelir ayak üstü konuşur bahçeden çilek falan yer giderdi. kendi evimde gibme fikri ozamana kadar gelmemişti aklıma.

-ee naber
+ben plan yaptım.
-anlat bakalım.

bu kadın nedense hiç tırsmıyor bu olaylardan. zaten alıp başını gidecekti.ne olursa olsun diyordu belkide ama oda yakalanmayı istemez.

+bu kadının gözüne girmeyi deneyecem. sizede gelmiycem artık. bişeyler kovalamam lazım.
-nasıl yapıcaksın.
+ne bılıyım bu kadın dışarıda çıkmıyor zaten.
-başka fikir bul.

ayak üstü konuştuktan sonra bahçenin havuzuna doğru gittik. oturaklarda oturduk. yapraklar dökülmüş havuzun içine hafif rüzgar esiyor ebrudan bana doğru. rüzgar ebrunun kokusunu bana getiriyor. evet herşey olağanüstü romantik fakat zütüme girmiş bir kazık var.o kazığı çıkarmadan hiç bişey olmaz.

+ne güzel kokuyosun.

durdu ve ters ters bakamaya başladı bana.

-başımızdaki derde bak sen ne diyosun.
+yok valla bunu soylememin amacı kötü değil.
-ozaman sağol. annen giller nerdeler bizi başbaşa görmesinler.
+görsünler ne olucak ki?
-ne biliyim bende senin gibi paranoyaklaştım galiba.
+sigara versene.

sigarayı yine stresle içiyorum. tren gibi duman atıyorum.