0
oldğunu açıklıyorum.
Cari açık; bir ulusal ekonomide üretimle harcamalar arasındaki olumsuz farka cari açık denir. Üretimle harcamalar arasında oluşacak olumlu farka ise cari fazla adı verilir. Ülke ekonomisinde oluşacak cari açığın karşılanma yöntemi ise dış borçtur. Burada ürettiğinden fazlasını harcamayı irdelemek faydalı olacaktır. Harcama yapmak iki şekilde olur; Birincisi, tüketim ve ikicisi ise yatırımdır. Yatırım için yapılan harcamalar her zaman tüketim için yapılan harcamalara tercih edilmelidir. Yatırım gelecekte kazanç sağlayacak ve mevcut dönemde varlık oluşturan bir harcama türüdür. Yatırım olumlu bir harcamadır. Sebebi ise geri dönüşümü olan ve bir varlık sahibi olunan bir harcamadır. Bu yolla edinilen varlık, kar ederek ekonomik artı sağlayan kendini zaman içinde kazancı ile amorti edecek ekonomik bir birim haline gelecektir. Tüketim ise geri dönüşü olmayan ve önemli özellik olarak tükenen bir miktarı ifade eder. Eğer cari açığa yol açan harcama kalemlerinizde yatırım harcamaları ağırlıkta ise bu olumlu sonuçlanabilecek, yatırım sonucu oluşmuş bir cari açık olabilir. Ancak, harcama kalemlerinizin çoğunluğu yatırım değilde tüketim kalmelerinden oluşuyor ise bu durum sizin dış borcunuzun artmasına neden olabilecek ve geri dönüşü olmayan tükenmiş bir harcama olarak karşınıza çıkacaktır. Tüketim kalemleri dolayısıyla oluşacak ve uzun vade de devam edecek bir çari açık sonunda ekonomik krizlere sebep olacaktır. Hiçbir ekonomi uzun süreli ve tüketim kaynaklı cari açığı kaldıramaz. Yunanistan örneğinde olduğu gibi.
Oysa bir ulusal ekonomide harcama miktarıyla üretim miktarının dengede oluşması ekonomistler arasındaki görüş birliğine göre tercih edilen bir ekonomik sonuç olmalıdır. Cari dengeden söz edebilmek için; ülkeye giren ve ülkeden çıkan dövizin miktarının eşit seviyelerde olması, ülkenin yurtdışında sağladığı hizmetlerden elde ettiği gelirler ile yurt içinde hizmetlerden dolayı ödediği hizmet giderlerinin eşit miktarda olması, bir ülkenin yurt dışında diğer ülkelerde yaptığı sermaye yatırımlar karşılığı elde ettiği karlar ile o ülkede yapılan yabancı yatırımlarında elde edilen kar rakamlarının eşit seviyede olması ve son olarak da yurt dışındaki işçilerinin sağladığı döviz girdileri ile o ülkede çalışan yabancıların yarattığı döviz çıkışlarının seviyelerinin eşit olması gerekir. Yani;
Cari Denge = Mal Piyasası dengesi = Hizmet Piyasası Dengesi = Yatırım Dengesi = Cari Transfer Dengesi.
Bu kalemlerin dengesizliği cari açığı veya cari fazlayı oluşturur. Eğer dengesizlik sonucunda, ülkeden döviz çıkışı girişinden fazla ise CARi AÇIK, Ülkeye döviz girişi fazla ise CARi FAZLA oluşur.
Ülkemizde Cari Açıkta durum nedir ?
Türk ekonomisinin 2011 yılı ilk dört aylık döneminde cari açığı 29.6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu ülkemiz ekonomisinin zayıf yönünü oluşturuyor. Türk ekonomisi denince akla gelen ilk olumsuz ekonomik veri cari açık rakdıbının beklenenden yüksek olarak gerçekleşmesidir diyebiliriz. Ülkemizde cari açığın kaynağı özel sektördür. Türk ekonomisinde özel sektör ürettiğinden fazlasını harcayarak ülke ekonomisi bazında cari açığın oluşmasına sebep olmuştur. Fakat bu harcama yatırım açığından oluşan borçlanma harcamalarıdır. Yani cari açığa sebep olan özel sektör yatırım yapmak amacıyla borç kullanmıştır. Dolayısıyla Türk ekonomisinin cari açığı; yatırım harcamaları sonucu ve geri dönüşü olan ve bir varlığı ifade eden borçlanma gereği oluşmuştur. 2011 yılının ilk dört ayında oluşan cari açık sonucunu özel sektör açısından incelemek daha yerinde olacaktır.
aman dikkat; türkiye aynı hataya düşmek üzere.