1. 1.
    +8 -2
    1.osmanlı hiç bir zaman türkçe konuşmamıştır. osmanlıca arapça ve farsça karışımı dildi. bilinenin aksine osmanlıca denen yapay dil türkçe değildir. türkçede çok fazla arapça ve farsça kelime olduğu için böyle sanılıyor. osmanlıda saray dili persçeydi. osmanlının kullandığı alfabede pers alfabesiydi. arapça ve farsça yazan, konuşan ediplerin, türkçe konuşan ve yazanlardan daha üstün tutulmaları sebepsiz değildir.

    2. bütün kadın sultanlar, bütün padişah anaları, hep yabancı ırklardan alınan köle kadınlardan geldiler. hanedanda bu kan yabancılığı, osmanlı imparatorluğu’nun son padişahına kadar devam etti.

    3. osmanlı şairlerinden baki’nin, “muhteşem süleyman” olarak bilinen padişaha sunduğu bir şiirinin türkçeleştirilmiş dizeleri şöyle:

    “her taç yoksulluk ve
    yokluk ehline baş tacı olamaz.
    ey hoca türk toplumundan olanın başı kabadır.
    türk, sultan olma yeteneğinden yoksundur.”

    yine bir osmanlı şairi olan nef’i ise; “tanrı, türke irfan çeşmesini yasaklamıştır” demiştir.
    divan-ı hümayun yazmanlarından hafız hamdi çelebi 1499 yılında yazdığı
    şiirinde, “baban da olsa türkü öldür” nakaratını kullanmakta, üstelik bu
    sözün islam peygamberi muhammet’e ait olduğunu vurgulamaktadır.
    sadece bir kıtasını yineleyelim:osmanlı sarayının devşirme yazarlarından hafız ahmet çelebi’nin 1499 yılında yazdığı şiirin bir kıtası şöyledir:

    sakin türk’ü insan sanma
    bir an bile olsa türkle olma
    türk eline şeker olsa,o şeker zehir olur
    türk’ün başini keserken sakin gam yeme
    baban bile olsa türk’ü öldür.

    4. anadolu’da öldürülen türk sayısı, yavuz sultan selim zamanında 50.000 kadardır. bu gerçek osmanlı imparatorluğu’nun türklükle alakası olmadığının açık bir kanıtıdır.

    5. osmanlı tarihçisi naima aynı bilinç içinde şöyle yazmaktadır: “türkmen çözülüp gitmesi yamandır, cem-ü iltiydıbına derman yok.” yani, türk ulusu ve unsuru öylesine eriyip çözülecektir ki, bir daha birleşmesinin ve bütünleşmesinin ilacı ve dermanı olmayacaktır.
    osmanlı tarihçisi naima “tarihi”nde türkler için; nadan (kaba) türk, idraksiz türk, hilekâr türk ifadelerini kullanmaktadır.

    6. aslında türkler hakkındaki kötü yargılar selçuklulardan beri yaygındır.
    örneğin, selçuklu yazar aksaraylı kerimeddin mahmud, şunları yazmıştır:
    “hunhar türkler, köpek ve kurt gibidirler,
    ellerine fırsat geçerse yağmayı
    ganimet bilirler, fakat düşman kuvvetleri gelirse kaçarlar.”

    7. osmanlı düşüncesinde, “kavmi necip” olarak görülen araplar karşısında
    türk ulusu aşağılanmıştır. 1912 yılında sebilürreşt dergisinde çıkan bir yazıda; “türk” deyiminin kullanılması, dinsizlik, kâfirlik sayılıyordu. “türk hükümeti”, “türk ordusu”, “türk ülkesi” deyimlerinin osmanlı halkı üzerinde rahatsızlık yarattığı biliniyordu.

    8. osmanlı efendisine türk demek hakaret sayılmış, “türk” sözcüğü, anadolu köylüleri için kullanılır olmuştur. yani türk kelimesi aşağılamak ve küfür yerine kullanılırmış. irki bir anlam taşımıyor ve sadece cahil köylüleri aşağılamak söylenirdi.

    9. istanbul alındıktan sonra, osmanlı yönetiminde, devletin en yüksek yürütme organları türke kapalı tutulmuş, devlet adamlarının yetiştirildiği enderun okullarına türkler alınmamışlardır.

    10. devlet-i aliyye devri’nde, başbakanlara, sadrazam deniyordu. 624 yıllık osmanlı devrinde, 215 sadrazam oldu. ve sadece 78′inin türk asıllı olduğu iddia ediliyor. yani en 197 sadrazam türk soyundan değildi. bu 78 türk olduğu iddia edilen sadrazamlarda büyük olasılıkla uydurmadır. böyle birşey gerçek değildir. son yıllarda yazılan tarih kitaplarında yer alır ancak. eski tarih kitaplarında böyle birşey yer almaz.

    11. osmanlı yönetiminin bu tutumuna karşın halk da kendi arasında birlik ve beraberlik içinde değildi. anadoluda tarikatlar içinde, türk kökenli olanları, doğal olarak arap kültürü görmüş olan medreselilerce aşağılanmaya çalışıldı. “kaba türk”, “anlayışsız türkler”, “pis türkler” gibi önyargılar dönemin özelliklerinden oldu.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster