usenmemis yazmissin. seviyeyi de fazlasiyla yukseltmissin, tesekkur ederim panpa. tespitlerinde yerden goge kadar haklisin diyemeyecegim ama hakli oldugun noktalar da yok degil.
iradesizlik hususu yanlis anlasilmasin. madde bagimlisi olmadigini varsayarak soyluyorum; buna boyun egmemeyi basarabilen insanlar iradelerine, cok cok agir bir rehabilitasyon ve bilimum kimyasallar yardimiyla ulasabiliyor. benim problemim irademin yenik dusuyor olmasina ragmen severek kullanmaya devam ediyor olusum. benligimdeki bircok seyi yitirmis olabilirim, dirayet gibi amma velakin benim genel kaniya istinaden tek zaafim bu taku cok seviyor olmam. cunku aksi taktirde hicbir seye kanaliza olamiyorum, ya da olmak istemiyorum. belki yaptigim tercih bilincli bir sekilde yapilmis bir tercih degil ama mutlu mesut yasamak varken neden kendimi gibintiya sokayim degil mi?
ailem benim hicbir seyime karismamisti madde bagimliligim onune gecilemez duruma gelene kadar. 3 kardesiz. en kucukleri benim. digerleri de babam gibi isadami oldular. ben gittim konservatuar okudum. onlar tatillerde yok efendim ibizalar, bora bora adalari pesinde kosarlarken ben gittim uzakdogu'da koyleri gezdim, angkor wat'da tanrilari aradim hep. her zaman cok farkliydik her biriyle. ama kimseyi rahatsiz etmiyordu bu durum. sadece benim "farkli" oldugumu dusunuyorlardi ve babamin hosuna bile gittigini soyleyebilirim bu durumun.
onlarin cevrelerindeki kalabalikla alakali aslinda hicbir problemim yok. ben sadece dahil olmak istemedim hicbir zaman. ne kadar insancil olsalar da kafa bosaltmaktan baska hicbir getirileri olamadi bana. o yuzden baya yalniz kaldim. ama gel gor ki bu secilmis yalnizlik aslinda karakterimde buyuk bir bosluk acmis. nitekim ben de o boslugu doldurmak uzere baska arayislar icerisine girdim ve iste onun getirisi olarak su an burada bunlari konusuyoruz =)
insanin yasamak icin bilgiye degil cehalete ihtiyaci vardir. cok guzel soylemis thomas gray. genel yuzdeye baktigimizda insanligin cogu bilgiden ziyade ilgi ile beslenmeye programlanmis koyunlardan olusmakta. karakter yapisi olarak ben bunu hicbir zaman kabullenmedim, kabullenmem de. bilgiyi severim. sefil beyinlerimizde dunyalari ogrensek de dolduramayacagimiz koca bir bosluk mevcut. o yuzden ogrenmek hicbir zaman bitmiyor, bitemez. bunun dezavantajlari ortada. bu duruma gelecegimi bilsem, bilmemeyi secer miydim bilmiyorum ama sunu rahatlikla soyleyebilirim ki bugune kadar varligindan haberimin olmasindan tek rahatsizlik duydugum sey sudur mesela:
http://www.earthlings.com
kendini ifade edememek, insanlarin seni anlayamadigini dusunmek tipik bir madde bagimlisi manifestosundan baska bir sey degil. ben insanlarin beni anlamadigini savunmadim hicbir zaman. bilakis insanlara kendimi ifade edememekten duydugum rahatsizligin esiri olmus olmaktan hoslanmiyorum.
ben, beni yasadiginiz hayatlardan muaf tutun diyebilecek bencillige sahip olmak istiyorum. eninde sonunda her koyun kendi bacagindan asiliyor. kendi kendimin efendisi olma fikrinden de hicbir zaman vazgecmeyecegim icin, isyanlarim hep "birakin beni kendimle ve kendi isinize bakin" seklinde. herseye ragmen hayat guzel. kotu aliskanliklarim, bircok kisiye uygunsuz gelecek davranislarim olabilir. ama benim bilincli olarak uyguladigim davranislarimin kimseye zarari yok. insanlari iyilige yoneltmek icin koca bir yalan uydurmuslar. adini din koymuslar. en cok taktir ettigim seylerden biridir su din denilen zikkim. evet belki koca bir yalan ya da gelmis gecmis en etkili uyusturucu olabilir ama kitleleri bu denli pesinden surukleyen boylesi bir uyusturucu olmasaydi su an yasadigimiz dunya ne durumda olurdu dusunmek bile istemiyorum.
sonuc olarak kalkip da bakin ben madde bagimlisiyim aciyin bana, sevin beni demiyorum hicbir zaman. birakin beni. ben istedigim zaman sizinle zaten iletisime geciyorum. eger bu iletisimin benim temenni ettigim zamanlarda gerceklesmesiyle alakali bir problemi olan varsa da soylesin iletismeyelim. ben zaten yalnizligimla mutluyum. ama sentetik arkadaslarimla aradamki dostlugun onune kimsenin gecmesine de izin vermem.