1. 1.
    +1
    Koşmalar, Türk halk edebiyatının âşık tarzı olarak bilinen koluna ait ürünlerdir. Bu yönüyle koşmaları oluşturan sanat kurgusu; kökenini halkın duyuş ve söyleminden almaktadır. Bu da halkla bağlantılı bir yazınsal temel kurulması sonucunu doğurmaktadır. Böylece; ana hatları benzetme ve eğretilemelere bağlı olan halk edebiyatına ait imgeler koşmalarda da kendini göstermektedir. Bu imgeler; halkın yaşayışına paralel olarak daha çok doğa unsurlarından seçilmiştir. Halk edebiyatındaki benzetme ögeleri üç temel unsura yönelik benzetme imgeleri taşır:
    Sevgili imgesi: Halk edebiyatında sevgiliye genellikle halk nazarında güzelliğiyle değer bulan: ördek, bülbül, suna ve keklik gibi kuş isimleriyle -açık eğretileme yoluyla- hitap edilir.[12] Örnek olarak aşağıdaki Karacaoğlan'a ait koşmada; şair sevdiğini "gövel ördeğe" benzetmiştir:
    « Hey ağalar, gelin seyran edelim,
    Gövel ördek gölden uçtu sabahtan.

    Allar geyinmiş de çelenk sokunmuş.

    Doğan güneş gibi doğdu sabahtan[13] »
    Yine koşmalarda sevgilinin en çok benzetildiği diğer iki varlık, ceylan ve ahudur.[13] Bu imgeleştirmenin toplumsal kabulü; bugün ahu kelimesinin güzel, ince, zarif kadın anlamında kullanılan mecazlı bir söz olması sonucunu doğurmuştur.[14]
    Rakip imgesi: Halk şiirinde rakip; sürekli sevgilinin peşinde dolaşması ilgisiyle -açık eğretileme yoluyla- halk nazarında ilenç olarak görülen karakuş ve kelb (köpek) gibi ifadelerle anılır. Örneğin aşağıdaki şiirde rakip bir köpeğe benzetilmiştir.
    « Karac'oğlan eydür: Sarsam dilberler,
    Kelb rakipler birbirine girerler.[15] »
    Seven imgesi: Koşmaların bazı dörtlüklerinde sevgili bir yırtıcı kuş olarak betimlenip, seven bir av olarak karşımıza çıkar.[13] Ancak bazen de ozan kendini; şahine, sevgiliyi de balaban, üveyik gibi kuşlara benzetir:
    « Ben şahan (şahin) olsam da sen bir balaban
    Alsam çırnağıma çıksam yola ben[16] »
    ···
   tümünü göster