1. 1.
    0
    Bir kaç saat sakin kafayla düşündüm bu sefer iyilik yapmayacaktım ilk kez kendim için oynayacaktım sedanın yanına gitmek için yarını beklemedim hava yavaş yavaş kararıyordu güneş batmak üzereydi sedayı aramaya koyuldum ve yatakhanede buldum yanında en yakın kız arkadaşımda vardı sedaya el işareti yaparak yanıma çagırdım ve geldiler seda senle özel konuşmak istiyorum dediğimde en yakın kız arkadaşım biraz komik bir tavırla “öyle olsun” dedi ve gitti. Sedayla bahçeye indik, bahçedeki en iyi ağaç manzaralı banka oturduk.
    Bankı, sokak lambasına benzer bir lamba aydınlatıyordu ve oturduk.

    “nedir anlatacağın özel şey” diyince seda, lafa girdim bodoslama çünkü ezberlediğim metni tamamen unutmuştum, kekeleye mekeleye birkaç bir şey söyledim;

    lafa yanlış kelime kullanarak girdim seni dedim,
    durdum tekrar lafa girdim

    ilk gördüğüm günden beri kimseye karşı hissetmediğim duygular besledim sana karşı, anlamaya çalışıyorum düşüncelerini okumaya çalışıyorum beni yakan bakışlarını çözmeye..
    boş bulundum o gün besbelli yoksa ben aşık olacak adamıydım hiç hesapta yoktun sen
    nasıl anlatıyım sana bilmem ki, seni seviyorum demek yetmez, seni seviyorum demekle, anlatılıyorsa sevmek, unut gitsin sevmiyorum ben seni, tarif edilemeyen, anlatılmayan aşk, nasıl ifade edilirki kelimelerle, bir bulsam nasıl anlatılacağını, gelip anlatacağım sana fakat yok kelimeler yetersiz. şu halime bak, en sancılısını yaşıyorum aşkın, zamanın yorgun düşüp durduğu yerde. Şimdi deli diyorlar bana, arkamı dönünce, sırtıma fırlatılan gülüşlerden anlıyorum. Aşkı bir kızın elinden tutmak, bir kuytu köşede öpmek, mektuplar yazıp kokulu kalemle zarfın üstüne kalpler çizmek, saatlerce gözünün içine bakmak sanırdım eskiden…
    şimdiyse yaşıyorum ben aşkı, tüm damarlarımı yakıp geçiyor, aldığım her nefes oluyor
    ritmine uyuyor kalbim her atışta, bakışlarımda bir derinlik var şimdi, herşeyde seni görüyorum, ellerim titriyor adını yazarken, dilimde dolanıyor şimdi, adının geçtiği her cümlede
    ben böyle bilmezdim aşkı, bu kadar acıtacağını bilsem, oynamazdım ben bu oyunu, söker atarım şimdi bu kalbi, hayat kısa derler, inanma.ben aşık olalı yüzyıllar oldu..

    bir anlık duraklamamdan faydalanıp lafa girdi,
    seda ..

    “emree” dedi bana. bende seni seviyorum ama burası yeri değil senin dediğin gibi tımarhanedeyiz, cehennemde bir düğün düşüne biliyor musun dedi hayır dedim, o zaman bekle dedi beni bekle..

    aradan yıllar geçti…

    o günden beridir hala bekliyorum, bıkmadan sıkılmadan ve bekleyeceğim.. çünkü o konuşmayı yaptığımız gecenin sabahında sedanın yatağının başında bir mektup vardı ve mektubun yanında cansız bedeni..

    mektupta şunlar yazıyordu;

    “Buradaki en iyi arkadaşıma hayatım hakkında yalan söylediğim için pişman değilim çünkü beni deli olarak görmesini istemiyordum. Ben aslında buraya abimin zoruyla gönderilmedim, bir deprem sonucunda tüm sevdiklerimi kaybettim kaldığım yurt da öğrencilere ablalık yapıyordum tehedcud namazı için kız öğrencilere erken uyumalarını söyledim ve uyudular sabah olduğunda uyandırmak için yanlarına gittim ve uyanmalarını söylediğimde hiç birinden ses gelmiyordu bir öğrencinin yatağına gidip yorganı kaldırdıgım da fark ettimki kız vefat etmişti bir diğerine baktıgımda oda öyleydi ve hocaların yattıgı yatakhaneye gidip orada uyanmaları için bağırdıgımda onlardanda ses gelmemişti yataklara tek tek baktıgımda hocalarda vefat etmişti. Tam o sırada deprem oldu ve enkaz altında kaldım. Bir ses duymaya başlamıştım en kaz altında

    “Sakin korkma . Sabah namazina giden mumin kardeslerin seni kurtaracak yalniz sen ayak sesi duyunca seslenmeyi unutma. Biz seni bu yasadiklarini diger kardeslerine anlatasin diye dunyada biraktik.”

    bu ses azda olsa beni rahatlatmıştı fakat hala tedirgin bir bekleyiş vardı en kazın altındaydım sabah namazı okunduğun da ayak sesleri geliyordu bağırdım ALLAH aşkına beni kurtarın diye.. ve kurtardılar..

    Bu olayı anlattığım yerlerde kimse bana inanmıyordu deli damgası yiyordum bende ısrarla anlatmaya devam edince sonunda buraya gönderildim..

    burada güzel arkadaşlıklar yaşadım fakat gitme vaktim geldi beni çagırıyor arkadaşlarım, öğrencilerim. Gitmeliyim…”

    Bu mektubu okuduktan sonra her gece aynı banka gidip oturuyorum biliyorum seda da yanıma gelip oturuyor ben anlatıyorum, o gün neler yaptıysam oda dinliyordu.. biliyorum..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster