1. 176.
    0
    “birinin önce sizi çok sevip, sonra hiçbir şey hissetmiyor hale gelmesi beni hep hayrete düşürmüştür. bu durumda çok canım yanar. birinin beni terk edeceğini hissedersem önce ben gidip ondan ayrılırım. işte alın. bir ekgib, bir fazla. harcanmış bir aşk hikayesi daha. bu kez gerçekten çok sevmiştim oysa. bittiği zaman bir daha hiç karşılaşmayacağımızı düşünmüştüm. evet, bir gün bir yerde karşılaşıp birbirimize yeni sevgililerimizi tanıştıracağız. aramızda hiçbir şey olmamış gibi davranacağız. ta ki birbirimizi neredeyse tümüyle unutana dek yavaş yavaş birbirimizi daha da az hatırlayacağız. neredeyse benim hikayem hep aynı; ayrıl, kırıl, iç, eğlen, biriyle tanış, seviş ve o adamı unutmaya çalış. birkaç aylık boşluğun ardından yeniden gerçek aşkın peşinden koş. çaresizce her yerde aşkı ararız ve 2 yıllık yalnızlıktan sonra, bulduğumuzda bu seferkinin "o" olduğuna emin oluruz. ta ki o da gidene dek. hayatta bir an gelir ve bir ayrılık daha kaldıramayacağınızı hissedersiniz. ve o kişi çoğu zaman sizi kıl etse de onsuz yaşayamayacağınızı anlarsınız. ve o kişi her sabah yüzünüze hapşırarak sizi uyandırsa da onun hapşırıklarını, başka herhangi birinin öpücüklerinden daha çok sevebilirsiniz.”

    2 days in paris
    ···
   tümünü göster