1. 1.
    +1
    @1 bu konuda bende bir kaç şey söylemek isterim. Satuk Buğra Han islamı kabul ettiğinde bütün beylikler aynı kararı almadılar. o tarihlerde karahanlılar en güçlü beyliklerdendi, belki de en güçlüsüydü. savaş olduğu doğrudur ancak islamın kabulü şu şekilde olmuştur: tek tanrı inancına sahip olan türkler, müslümanlığın öngördüğü yaşam biçimine aslında hiçte yabancı değillerdi. müslümanlık yer yüzüne inmeden önce bir çok türk beyliği tek tanrı inancıyla yaşamış, bugün islamda haram kılınan kul hakkı yeme, hırsızlık, tecavüz gibi kavramlardan uzak durarak varlıklarını korumuşlardır.

    müslümanlığın kabulü ile birlikte arap kültüründe kalındığı doğrudur ancak osmanlı beyliği bu noktada incelemeye alınmalıdır ayrı bir tartışma konusu olduğundan pek girmek istemiyorum. osmanlı beyliği en güçlü beylik olmadığı halde diğer beylikler onun himayesini kabul etmişlerdir. dilerseniz onu da tartışırız.

    ancak söylemek istediğim asıl nokta: o tarihte müslümanlığı kabul etmeyip, hristiyanlığı seçen ve aynı şekilde museviliği tercih eden beyliklerde olmuştur. hazar türkleri museviliği seçerek batıya göç etmişler, ikinci dünya savaşında yaşanan yahudi soykırımından sonra ne hikmetse 2 milyona yakın musevi olan hazar türkü de haritadan silinmiştir. aynı şekilde hristiyan olup batıya göçen beyliklerde vardır ki biz bugün onlara bulgarlar diyoruz. türk tarihi konusunda yeri geldiğinde sürekli aynı ismi öneriyorum önermeye de devam edeceğim. Kazım mirşan okumanızı öneriyorum, önemsiyorum.
    ···
   tümünü göster