hayata dair tek isteğim göt yalamak

ironi gayesiyle deklare etmiyorum bu temennimi siz romalı efendilere. şahsıma münhasır bir hakikattir bu. bir tane mahpeykerin cevher parlaklığındaki züt yanaklarını ayırıp zümrüt yeşili dübürüne fatih sultan mehmet nevi rampalı burnumu yaslayıp yine burnumdan verdiğim sıcak nefes ile iyice alevlendirdiğim züt deliği kokusunu alveolarıma nüfuzlamak istiyorum. o kokuyu alıp bir daha unutmamak üzere beynimde bu deneyime ait yeni nöron ağları oluşturduktan sonra gerdirdiğim züt yanaklarını çehrem dübüre yapışık halde bırakmak istiyorum ve dahi zütün arasından hiç ayrılmadan, dilim damağım kuruyana kadar taharetlenmemiş tuzlu züt düğümünü it gibi yalamak istiyorum.

yüce sezarın torunları, eğer ki am denen gereksize dilim temas ederse, erliğimi kılıfından çıkarma gibi bir davranışa girişirsem yahut mahpeykerimin herhangi bir yerine dokunursam tanrılar için bu riyakarın celladı olun ve beni onlara, onların istediği gibi en aşağılık şekilde kurban edin. vallahi de billahi de tek istediğim züt yalamak başka hiçbir eylem yok. niçin bu denli çetin bi iş niçin şerbet dübürlü dilberler bu kadar müşkülpesent. alt tarafı zütünü yalatacaksın gözüm başka bir yerine değerse gözlerimi oyun. zütünü yalat git sadece ya, zütünü yalat git.