+2
@1 bu ve benzeri konuları tartıştığım bütün arkadaşlarıma şunu söylüyorum: inan veya inanma sen bilirsin. ben kimseye neden inanmıyorsun diye de sormam. kendimce neden inandığımı izah ederim, eğer karşıda ki efendi ve kendini bilen biriyse, benim onu anlamaya çalıştığım gibi oda beni anlamaya çalışıyorsa tartışma kavga yada karşılıklı atışmadan çıkarak zevkli bir hal almaya başlar. faydası çoğu zaman iki tarafa da olur. inançları değişmeyecektir tabi ancak saatlerce tartışmanın neticesinde karşılıklı olarak bir çok tarihsel olay konuşulur genel kültürler artar.
burada esas olan şey insanları yönlendirmeye çalışmamaktır. ben kimseye müslüman olmak zorundasın diye bir cümle kurmadım bugüne kadar. ancak bazıları ısrarla islam adına bu böyledir, bu vardır bu yoktur diyerek yaklaştığı için çoğu zaman savunmak zorunda kalmışımdır. yoksa aynı mezara girecek halimiz yok. günahsa da sana sevapsa da bana bir artısı veya eksisi de yok.
ancak şunu belirtmem gerekir ki iyi yada kötü olmak ile ilgili söylediğin şeye sonuna kadar katılıyorum. yaygın inanış her şeyin allah korkusundan kaynaklandığıdır. hep kork, korktuğun içinse aklından geçenleri yapma veya korktuğun için inan-ibadet et. arap kültürü(biat) türk islam aleminin bir parçası olmamalıdır. bizde ise esas olan allah sevgisidir. iyilik yapıyorsam senin söylemiş olduğun ruh hali ve gerekçelerle yapıyorum sevap olsun diye değil içimden geldiği için. allah'tan korkmuyorum, allah'ı seviyorum ve onun adaletine inanıyorum. bütün gerekleriyle dini kurallara uymasam da evet ben inanıyorum. ancak senin inanmama özgürlüğünü de sonuna kadar savunuyor-savunmak istiyorum.
umarım doğru ifade edebilmişimdir kendimi.