+1
@120 okumanı rica ediyorum uzun oldu kusura bakma.
Kuran 4:34 - Nisa Suresi 34. Ayet
Diyanet Vakfı
NiSA 34. Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah’ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.
Diyanet işleri
NiSA 4/34. Allah’ın kimini kimine üstün kılmasından ötürü ve erkeklerin, mallarından sarfetmelerinden dolayı erkekler kadınlar üzerine hakimdirler. iyi kadınlar, gönülden boyun eğenler ve Allah’ın korunmasını emrettiğini, kocasının bulunmadığı zaman da koruyanlardır. Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün. Size itaat ediyorlarsa aleyhlerine yol aramayın. Doğrusu Allah Yüce’dir, Büyük’tür.
Yaşar Nuri Öztürk
NiSA 34.Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol blo harcamışlardır. iyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar; Allah’ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin! Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür.
şimdi arapça bilmek zorunda değil başka millet mensupları klişesini bir kenara bırakarak;
bizler türkiye cumhuriyet vatandaşıyız dilimiz türkçe. konuşmaktan öte, türkçe düşünüyoruz. bir insan en iyi analizi kendi dilinde yapabilir. çok basit bir örnek nisa suresi şu meşhur kadınları döven yobazların gerekçe olarak öne sürdüğü 34.ayet için farklı kaynaklardan farklı çeviriler paylaştım. daha yüzlercesi de mevcut tabi ki.
yaşar nuri öztürk arapça konusunda hangi kelime, hangi harf ne manada yazılmış, türkçeye hangi şekilde çevirisi daha mantıklı olur bu konulara ciddi manada kafa yoran bir insan. 40 yıldır bu dil üzerine araştırmalar yapıyor. sosyoloji ve tarih konusunda da aynı şekilde bilgi sahibi ilgili dönemi baz alırsak. kuran arapça indirilmiş ancak iran'a yollandığında farsçaya çevrilmiş? demek ki esas olan hangi dilde olduğu değil, esas olan kendi dilinde olması gerektiği gibi! çeviri yapılarak, tarihsel, sosyolojik ve senin dediğin gibi edebi yönleride tamamen çevirilen dile uzmanları tarafından yorumlanarak aktarılmasıdır.
ne düşündüğümüzü geçelim ne düşüneceğimizi dahi bilen yüce yaratanın hangi dilde kendisine seslendiğimizle pek ilgilendiğini düşünmüyorum. arapça dayatmasının osmanlıda mecburen alınmış bir karar olduğuna inanıyorum. (kardeş katli vaciptir vb. kararların alındığı gibi) bugün arapça diline edebi ve tarihsel yönden hakim olmayanların yaptığı çeviriler ise günümüzde ki gibi ılımlı islam vb. dış projelere zemin oluşturmadı mı yıllardır? kendimce inandığımı ve doğru kabul ettiğimi paylaştım. farklı görüşte olabilirsin saygım var ancak arapça dayatmasını kendi adıma reddediyorum.
okuduysan teşekkür ederim.
Tümünü Göster