1. 1.
    0
    sıcak... vantilatörün yanına gidiyorum, gürültülü döndürüyor başını, 150 derecelik bir açıyla tarıyor odayı. tanrım çok sıcak! güneşe küfredip üstümü giyiyorum. biraz hava almalıyım..
    oldum olası mutlu olmayı anlayamamışımdır. nasıl mutlu oluyorum, neye bağlanırım? aklımdaki düşünceler yığınından uzaklaşıp önümdeki gazete yığınına bakıyorum. bir kahve içmek için Ozan'ın kafesine uğredım, doğru ya... yolda insanların kaçak bakışlarını yakalamya çalışmaktan buraya nasıl geldiğimi anlayamadım...

    bir yudum kahve ağzımdaki dumana karışıyor, sonra, kahve içeri duman dışarı.. kafamı usulca kaldırıyorum, sonrası kaynar sular..
    -hayır!
    -o kız?
    -bordo askılı giymiş..
    üstünde sakin bir fontta peace yazıyor! tanrım.. bazen gerçekten de bazı şeyleri sadece senin yaratabileceğine inanıyorum. tamam bir kaç bin çocuğun yok yere öldürülmesine göz yumabilirsin, ama bu kızı yaratmak ?

    bir yudum kahve ağzımdaki dumana karışıyor, sonra, kahve içeri duman dışarı..

    kız hızlı adımlarla hiçliğe karışıyor..

    Diyorum ki:
    - zaten inanmamıştım. güzel çocukları yaratıp, siyah çocukları öldürdüğüne..
    ···
   tümünü göster