1. 1.
    +1
    ikinci seneye geçtiğimizde alaattin adlı bir çocukla samimiyet kurdum. bu çocuk, son derece zengin bir aileden gelmekteydi ve acaip meraklıydı. benim bilgilerimden olabildiğince faydalanmaya çalışıyordu, her taku soruyor ben de ayrıntılarıyla anlatıyordum. gariptir, her denileni yıllar geçse de çok iyi hatırlar, çok iyi hafızasına kazırdı.

    bu arkadaş keman ve piyano dersleri almıştı, asil bir çocuktu. yanılmıyorsam köprülüzadelerdendi (şu meşhur osmanlı sadrazamı köprülü mehmet paşa'dan bahsediyorum). böyle soru-cevap, bilgi paylaşımı derken samimiyet kurduk, her şeyimizi paylaşır olduk.

    açık konuşayım bu arkadaş hediye getirirdi, en pahalısından. nazikçe bu tür hediyeler getirmemesini istedim, altından kalkamazdım valla. adamlarda para tak.

    o aralar ekonomik kriz vardı, herkese bi yazlık bi ev bi de araba diye başa gelenler ortalığın dıbına koymuş, millet elindeki avucundaki malı mülkü kaybetmişti. ortalık baya karışıktı.
    ···
   tümünü göster