1. 1.
    +2
    evet beyler sonunda kasabaya vardım, hemen bir kadın giyim dükkanına girip kırmızı iç çamaşırlarıyla ilgilendiğimi söyledim, yozgat'ta olduğumuzdan dolayı biraz garip baktılar ama 20 lirayı gösterdiğim gibi en güzel külotları önüme dizdiler, 2 adet külot alıp hediye paketi yaptırdım, neticede babanemin gönlünü almak istiyordum, eğer babanem dedeme vermese, akabinde babam da annemle tanışmasa ben bu dünyada olmayacaktım, ona bu kadarını elbette borçluydum

    yol parasını çıkarırsak hala 2 lira fazlam vardı ve fırına gidip bir tane ekmek aldım, yol boyunca koparıp koparıp yedim, karnım ağırmasın diye yolda kemerimi çözmüştüm ve köye vardığımızda otobüsten inerken pantolonum epey aşağı indi, babam kahvenin önündeki ağacın altında oturuyordu ve beni yanına çağırdı, 'ne bu halin çek o pantolu beline' dedi, diğer amcaların yanında beni azarlaması hoşuma gitmesi, içimden 'ne bağırıyon ya ananı gibicem ha' dedim, işte o an beynimde ampüller yandı, bir anda tüm vücudumu bir mutluluk hissiyatı kapladı, koşa koşa babamın yanından ayrıldım
    ···
   tümünü göster