+3
TAÇ ÇAKRA:
- Bu çakra, başımızın tepesinde en orta noktada yer alır.
- Yaşam alanı:Kozmik (evrensel) bilinç, ruhsallık, birlik.
- Yaşam sorunu: Kendini tanıma-bilme.
- Diğer çakraların dengesiz ya da yetersiz çalışması durumu tepe çakra için geçerli değildir. ihtiyacımız olan hayat gücünün geldiğine inanılan bağlantı noktasıdır. Aura bedenlerini evrene ve ilahi olana bağlayan gümüş kordon, taç çakradan çıkar.
- Ruhsallığı, her şeyle birlik olma duygusunu simgeler. Aynı zamanda yuva ve evi de simgeler.
- Çakranın uyumsuz olduğu durumlarda kişi paranoyaya yakın ölüm korkusu yaşar. Ruhsallığı inkar etmeye ve kaçmaya eğilim gösterir, akıl ve mantıkla evrendeki her şeyi açıklamaya çalışır. Aşırı egosantrik bir kişiliğe sahip olabilir, sorular içinde boğuşur ve hiç birine cevap bulamaz, manik depresif bir ruh halinde olabilir, cinselliğini ifade etmede sapkın davranışlar sergileyebilir. Birileri tarafından engellenme korkusu yaşar, memnuniyet ekgibliği, yıkıcı hisler, panik ve tükenmişlik duygusu, ait olamama hissi, depresyon ve migren görülür.
- Çakranın uyumlu olduğu durumlarda; Kişi bireysel egosunu bırakır ve evrensel egoyu kabullenerek her şeyle birlik olma duygusunu deneyimler. Bolluk ve sonsuz mutluluğun saf bilincinde yaşar. Kendini ruhsallığa açarak bilinçaltına tam hakimiyet kurar. Hayattaki mucizeleri deneyimler.
- Rengi menekşe mor’udur.
- Taşı; Kuartz, elmas, opal, ametist’tir.
- Uygun müzik; Sessizlik ve derin vech hali.
Tepe çakrası (taç çakra) birliği temsil eder. Bu birlik, o güne dek yaşanan bütün sorunları başarıyla çözmenin neticesinde oluşur. Problemi çözme, her zaman ilk 6 çakra arasında gelişir ve sonrada bilinci yükseltir. işte bu yükselen bilinç hali, tepe çakrasına işlenir. Tepe çakrası, her sorun çözmede daha fazla döner ve daha fazla açılır.
Tepe çakrası aynı zamanda evrensel bilincin alanıdır. Tepe çakrasının aşırı bir biçimde açılması, insanın “aydınlanma” haline ulaşması haline gelir. Uzun süre taşınabilmesi mümkün olmadığından, aydınlanma durumu uzun süreli değildir. Aydınlanma, polarite’nin (zıt kutupluluğun) aşılması hali, bir’liktir. Kişi bu haldeyken, hem kendisini herkesle ve her şeyle bağlı hisseder, hemde her nesneyi, her bitkiyi, her insanı kendiliğinin bir parçasıymış gibi algılar.
Aslında hepimiz, günlük hayatta karşılaştığımız bir sorunu çözdüğümüzde (çok kısa sürelide olsa) küçük bir “aydınlanma hali” yaşarız. Çünkü sorunu çözmek, ilgili olan zıt kutupluluğu aşmak demektir.
Genellikle sorunları çözdüğümüzde, üzerimizden kalkan ağır bir yük hisseder, hafifleriz. Bu tepe çakramızın açılarak, daha yüksek bir frekansta titreşmesine yakından şahit olma durumudur.
Tümünü Göster